Özgür Özel: 'Biraz da Bursa'daki emeklileri tahrik edeyim'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ben ağır bir suç işlemişim. Ben de bugün o suçu Bursa'da işlemeye geldim. Suçum emeklileri tahrik etmek. Emeklileri tahrik ediyormuşum, biraz da Bursa'daki emeklileri tahrik edeyim dedi.

TAKİP ET

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Ben ağır bir suç işlemişim. Ben de bugün o suçu Bursa'da işlemeye geldim. Suçum emeklileri tahrik etmek. Emeklileri tahrik ediyormuşum, biraz da Bursa'daki emeklileri tahrik edeyim' dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa'da aday tanıtım toplantısına katıldı. Bursa Akademik Odalar Birliği'nde (BAOB) düzenlenen toplantıya çok sayıda partili ve basın mensubu ilgi gösterdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kızının adının Bursa ipeğinden geldiğini ve eşinin Bursalı olduğu belirterek konuşmasına başladı. CHP tarafından yönetilen şehirlerde insanların yaşamak istediğini ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey'in Nilüfer'de neler yaptığını bildiğini söyleyen Özel, bundan sonraki seçimlerde Bursa'da da olmak üzere çoğu yerde genç ve kadın adayların daha fazla olacağını belirtti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'a da eleştirilerde bulunan Özel, Bursa'yı ve birçok şehri kazacaklarına vurgu yaptı.

Bahçeli'ye sert eleştiriler

Sinan Ateş cinayeti ile ilgili de konuşan Özel, bu davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi. Özel, 'Sinan Ateş cinayetine taziye bile vermeyen o partinin genel başkanı, kendi evlatlarının cenazesine gitmeyenler bugün CHP'ye laf ediyorlar. Ben geçen grup konuşmasında 81 il başkanımızın gözüne baktım ve dedim ki; 'Başkanlarım kalkın ayağa gidin memleketinize ve Atatürk'ün partisini iktidar yapın. Atatürk sizden bunu bekliyor. Cumhuriyetin 100 yıl önce kurucu kadroları memleketi işgalden kurtaranlar, bu memleketin kuruluşunu örgütleyenler bugün cumhuriyeti kurtarmanızı bekliyor' dedim. Devlet Bahçeli, çıkmış bugün, 'Özgür Bey'in akıl sağlığı yerinde mi? Atatürk öldü, kendisi ruh mu çağırmış da Atatürk'le görüşmüş' diyor. Sayın Bahçeli, kim ruhla, kim cinle, kim nereden besleniyor, fikri bir günde 180 derece değişiyor, bilmem. Dün övdüklerine bugün küfretmenin, dün tükürdüğü suratı bugün öpmenin, dün ak dediğine bugün kara demenin, nerden estiğini ben bilmem. Onu seninle, zihninle baş başa bırakıyorum. Ama bilmen gereken bir şey var; Atatürk öldü diyorsan, sen bu Cumhuriyet düşmanlarına, bu Atatürk'e husumet duyanlara, Kurtuluş Savaşı yoktur diyenlere, keşke Yunan kazansaydı diyenlere koltuk değneği olduğun gün Atatürk senin için öldü' diye konuştu.

'CHP Atatürk'ün partisidir'

'Konuşurken alt tarafa yazıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi, DEM işbirliği ile' ifadelerini kullanan Özel, 'Yıllardır işinize geldi ahbap oldunuz. İşinize geldi, masa kurdunuz. İşinize geldi çadır mahkemeleri kurdunuz. Gün oldu birlikte halaya durdunuz, gün oldu göstermelik düşman oldunuz. CHP, Cumhuriyetin, Atatürk'ün partisidir. Mecliste bulunan her partiye aynı mesafededir ama CHP esas olarak 6 okun partisidir. Siz dediniz diye kimseyle konuşmazlık, siz istiyorsunuz diye onunla düşmanlık yapıp arkanıza dizilecek bir parti değildir. Şunu bilin ki, CHP'nin herhangi bir üyesinin milliyetçiliğine, devletçiliğine, halkçılığına, devrimciliğine, cumhuriyetçiliğine ve vatanseverliğine laf söyleyecek adamın alnını karışlarım' dedi.

'İstanbul Sözleşmesi AK Parti'nin 22 yıllık döneminde tek doğruydu'

Kadın cinayetlerinin Türkiye'nin en büyük utancı olduğunu belirten Özel, 'Bu kadın cinayetleri son 15 yılda sadece 1 yıl düşüş kaydetmiştir o da İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanarak yürürlüğe girdiği 2011 yılıdır. Sebebi de kadın cinayeti işleyenler, 'Namus derim, ağır tahrik derim kurtulurum. Kravatı giyer iyi halden yararlanırım kurtulurum derken, 2011 İstanbul Sözleşmesi ile beraber 'Bu işler artık eskisi kadar kolay değil, cezalar ağırlaştı. Devlet kararlı, meclis oyladı. Bundan sonra pabuç pahalı' dedikleri için o sene aşağı düşmüştür. Daha dün bir günde 8 kadın eski ya da mevcut kocaları tarafından katledildi. Bir tanesi de babası tarafından öldürüldü. Kadın cinayetlerin önüne geçmek için bizler çalışıyoruz. Bu mesele toplumsal meselesidir. İstanbul Sözleşmesi AK Parti'nin 22 yıllık dönemimde yaptıkları tek doğdurur. AK Parti'ye takılacak bir maşallah varsa o da buydu. Gecenin birinde Hizbullahçılar öyle istiyor diye, yakında yaklaşan seçimde Hizbullah bağlantılı HÜDAPAR'la ittifak şartının ön şartı olduğu için, domuz bağcıların, kadın katillerinin, her fırsatta 'kadınları sahiplendirmek lazım' diyerek aşağılayanların ittifakına ve onların bir avuç oyuna tamah ettikleri için tek başına İstanbul Sözleşmesi'nden çıktı' diye konuştu.

'Birazda emeklileri tahrik edeyim'

'Dünden beri Tayyip Bey, dönüp dönüp bana saldırıyor ve şunu söylüyor; ben ağır bir suç işlemişim. Ben de bugün o suçu Bursa'da işlemeye geldim' diyen Özel, 'Suçum; emeklileri tahrik etmek. Emeklileri tahrik ediyormuşum, biraz da Bursa'daki emeklileri tahrik edeyim. Bugün sabah TÜRK-İŞ rakamlarını yeniledi, açlık sınırının 15 binden 16 bin 250 lira olduğunu ilan etti. Bu ülkede emeklilerin çok önemli kısmı 10 bin lira gibi en düşük emekli maaşı ile geçinmek zorunda kalıyorlar. Ben de o günden bu güne kadar sürekli bunun haksızlık olduğunu, emekliye 10 bin lira vermenin mümkün olamayacağını söylüyorum. En düşük emekli maaşı Recep Tayyip Erdoğan'ın geldiği 3 Kasım 2002 günü bir buçuk asgari ücret düzeyinde olduğunu, bugün o korunuyor olsa şu an da emeklileri verilmesi gereken paranın 25 bin lira olduğunu, 2 buçuk kat farkla 10 bin liraya mahkum edildiklerini anlatıyorum. Tayyip Bey'e diyorum ki, bayram ikramiyesini biz söylemiştik. 7 Haziran'da veremem dedin. Baktın seçimi kaybettin 1 Kasım'da bizde vereceğiz dedirttin. O zaman güya tarafsız cumhurbaşkanıydı. 2018'e kadar verdirtmedin, 2018'de bin TL, 2020'de 2 bin lira, bu seçimde 5 bin yapacaklarını söylediler, 3 bin liraya çıkardılar. Bu ikramiye ilk verildiğinde bin lira 24 kilo kıyma alıyordu, şu anda 3 bin lira 6 kilo kıyma oluyor. O ikramiye 2018'den bugüne kadar emeklinin sofrasından 18 kilo kıyma çalmış' dedi.

'Bu defa Türkiye İttifakı'

CHP Genel Başkan Özgür Özel sözlerine şöyle devam etti:

'Geçen sefer kıl payı kaçırıldığımız Bursa'yı bu seçimde alıyoruz ama, birlikte olsak seçim yapmaya neredeyse gerek kalmayacak düzeyde fark vardı. Balıkesir, Manisa, Denizli garanti. 'Hep birlikte olsak hiçbir büyükşehir kaybetmeyiz' dedik. 'Hür ve müstakil olacağız' dediler. Anlayış gösteriyoruz. Geçen seçimde birlikte olduğumuz iyi insanlar buradan bir yere gitmediler. Hala Bursa'nın sokaklarındalar. Her yerdeler. Birlikte olduğumuz sadece sosyal demokratlar değil. Milliyetçi, muhafazakar demokratlar yine sandık başındalar. Onların Saray'a da Bahçeli'ye de itirazları bitmedi. Çünkü bu sömürü düzenine karşı hep birlikte ayakta durmanın tek kurtuluş olduğunu, aksi taktirde bu ülkeyi nasıl tükettiklerini herkes biliyor. Hep birlikte bu ülkede başka bir ittifakın içindeyiz. Bu ittifakın adı Türkiye İttifakı. Biz kurduk ve hepimizin bu ittifakın içindeyiz. Türkiye İttifakı'nın 2 rengi var. Renklerini partimizin renklerinden değil, ay yıldızlı al bayraktan alıyor. Türkiye İttifakı Milli takım gol atınca, ayağa kim sıçrıyorsa hepsinden oy ister.'

Bakmadan Geçme