Muş'ta evlat nöbetinde ailelerin sayısı 26'ya yükseldi
Muş'ta terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan evlatlarına kavuşmak için eylem yapan ailelerin sayısı 26'a yükseldi.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından sorumlu tuttukları HDP'nin Muş il binası önünde her hafta çarşamba günü bir araya gelen aileler, 'Yavrumu verin bana', 'Anneler direniyor', 'Artık yeter, yakamızdan düşün', 'Yeter artık evlatlarımızı bırakın' ve 'Evlatlarımızı vereceksiniz' yazılı pankartlar açtı.
Çocuklarının fotoğraflarını taşıyan anne ve babalar, HDP aleyhine slogan attı, tepkilerini dile getirdi.
Bulanık ilçesine bağlı Gölyanı köyünde 2014 yılında oğlu kaçırılan anne Altun Kömür ve aynı yıl Malatya İnönü Üniversitesinde okuyan oğlu kaçırılan baba Halit Altun, eyleme katılarak diğer ailelere destek verdi. Eylem sırasında fenalaşan anne Atik Kılıç'a çevredeki polisler ve diğer aileler müdahale etti.
Baba Halit Altun, gazetecilere, oğlunun Malatya İnönü Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği son sınıf öğrencisiyken kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi.
Oğluna kavuşma ümidiyle eyleme katıldığını belirten Altun, 'Onlardan çocuğumu istiyorum. Çocuklarımızı PKK, HDP götürdü. HDP'ye sesleniyorum. Çocuklarımızı getirin. 7 yıldır çocuğumu görmedim. Çocuğumdan bir haber alamadım. Gitmediğim yer kalmadı ama hedefime ulaşamadım. Çocuğumu benden sakladılar. Sağ mıdır, ölü müdür bilmiyorum. Oğlum gel evin, yuvan, toprağımız, bağımız, bahçemiz, her şeyimiz burada. Türkiye'miz burada. O pis yerde ne işin var. Yeter bu acıyı çektik. Orası bize göre değil. Gel devletimize sığın. Devlet hepimizin devletidir, babamızdır, her şeyimizdir.' diye konuştu. 'HDP'Lİ DEĞİLİM, TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIM'
Baba Mehmet Zeki Budak ise oğlunun 2014'te HDP tarafından kandırılıp dağa götürüldüğünü aktardı.
Evladını o günden bu yana aradığını, gitmediği yerin kalmadığını anlatan Budak, şunları kaydetti:
'Her tarafta kapılar yüzüme kapandı. Oğlumu HDP'den istiyorum. HDP demek, PKK demek. Oğlumu bıraksınlar gelsin. Kendi çocukları 2 üniversite okumuş benim çocuğum aç, susuz kim bilir esir kampında. Çocuklarımız esirler. Onların çocukları mühendis, mimar, Avrupa'larda yaşıyor ama benim oğlum kim bilir hangi delikte. Biri öldüğü zaman 'Acaba Yusuf mudur?' diyorum. Ben de babayım, oğlumu istiyorum. HDP'li değilim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Oğlum nerede olursan ol gel devletine teslim ol. Devletimiz büyüktür. Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanımız merhametlidir. Teröristlere kölelik yapmayın. Onların ne dini, ne imanı, ne ırkı, ne de inancı var.'
Eyleme yeni katılan anne Altun Kömür de 'Oğlum 14 yaşındaydı. Kaçırdılar nereye götürdüklerini bilmiyoruz. Oğlumun gelmesini istiyorum. Köyde çobanlık yaparken kaçırıldı. Oğlum korkmasın gelsin.' dedi.