Meral Akşener'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: "Siyasetçi milletiyle sandıkta helalleşir"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: "Sayın Erdoğan. madem helallik alacaksın o zaman aziz milletimizin önüne sandığı getirecek, helallik alacaksın."

TAKİP ET

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın helallik istemesini eleştirdi.

Akşener, 'İktidarın beceriksizliği nedeniyle başımıza gelen her felakette önce Sayın Erdoğan televizyona çıkıp milleti tehdit etmeye, suçlamaya başlıyor, bağırıp çağırıyor. Doğruları konuşanı bastırmaya, ger.ekleri susturmaya başlıyor. Yetmiyor, hemen gidip sosyal medyayı kısıtlıyor. Sonrasında da anketler istediği gibi gelmiyor, gerçekleri değiştiremiyor, bu sefer de ekranlara çıkıp helallik istiyor. Ne kendisinin, ne bakanlarının sorumluluk almadığı yerde çıkıp sorumluluğu vatandaşa yüklüyor. Daha dün milletimize, bunlar kader planında olan şeyler diyorsun, bugün utanmadan helallik istiyorsun. Gideceksin, üç gün boyunca kepçe, vinç gitmeyen, bir taraftan soğuk diğer taraftan çapsız ve liyakatsiz yönetimin berbat organizasyonu yüzünden hayatını kaybedenlerin yakınlarından helallik isteyeceksin. İste de, helallik alabiliyor musun gör bakalım. Bu kadar cürmün ve yanlışın olduğu yerde en son konuşulacak şey helallikti. Meydanlarda para dağıtarak; kameralar karşısında buz gibi havada sırtına mont bile vermediğin çocuklarımızı kendine zırh yaparak helallik alamazsın. Paranın kölesi olan yandaşlarının bekçiliğini yaparak, Adıyaman'a senin getiremediği vinci bulup da getiremeyen ama valinin izin vermediği için hayatını kaybeden Nehir'den, enkaz altındaki vatandaşlardan, kimsesiz çocuklardan, evladını kaldırmak için yüzlerce kiloluk betonu tek başına kaldıranlardan helallik alamazsın. Cenazesine kefen arayan babalardan, sevdiklerini battaniye ile gömenlerden, tuvalet için hijyen malzemesi arayanlardan, dondurucu soğukta bir çadır peşinde günlerce koşanlardan helallik alamazsın. Bir damla huzura, iki dirhem tebessüme muhtaç ettiğin milletimizden helallik alamazsın. Böyle yüzsüzlük, böyle utanmazlık, böyle terbiyesizlik olmaz, olamaz. Sen haram içinde sefa ederken, dar gününde tek başına bıraktığımız milletimizden helallik alamazsın Sayın Erdoğan. Siyasetçi milletiyle sandıkta helalleşir. Madem helallik alcaksın o zaman aziz milletimizin önüne sandığı getirecek, helallik alacaksın. Öyle televizyonlardan köpürmekle olmazi Halep oradaysa arşın burada.' diye konuştu.

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle: 'KIZILAYI NAYLON BAĞIŞ KURUMUNA DÖNÜŞTÜRDÜLER'

'155 yıllık Kızılayımızda yaşananlara bakın. Bunların elinde bir naylon bağış kurumuna dönüşmüş durumda. Belli ki bu da yetmedi, gelinen noktada paravan bir şirkete dönüşmüş. Memleketin yarasını saracağına çadır tüccarı olmuş. İnsanlarımız 20 gün çadır bekliyor, Kızılayımız deposunda çadır stokluyor... Bizim seçimimiz dün de belliydi, bugün de belli. Yolumuz dün de aynıydı, bugün de aynı. Çünkü Kızılay ç.adır tüccarı haline gelmiş yürütmenin başı çürütmenin başı olmuşsa, Merkez Bankası kendi ülkesinin bütçesinden para bağışlıyor, 21 yılını beton altında bırakan koca ülkeye hayırseverler yeni betonlar vaat ediyorsa, evladını yitirmiş olanların haklı serzenişleri saray'ın duvarlarını aşamıyorsa, devlet nerede diyen vatandaşın önüne soba yerine sopa geliyorsa, artık kişisel hesapları bırakıp memleket için gerekeni yapmak lazımdır. Bütün bunlar devasa bir ihanet şebekesiyle karşı karşıya olduğumuzun ispatıdır.'

'YÜZYIL SONRA BİR DEFA DAHA VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ TEHLİKEDE'

'Yüzyıl sonra bir defa daha vatanın bütünlüğü tehlikededir. Saray hükumeti sorumluluğunu yerine getirememektedir. Aynı yüzyıl önce olduğu gibi bugün de milletin iradesi gaflet ve delaletle mücadele edecektir. Kimsenin endişesi olmasın, kazanan Türkiye olacaktır.'

SİNAN ATEŞ CİNAYETİ

'Sinan Ateş'e kıyılmasının üzerinden tam 61 gün geçti. Aşağılık bir usikastin faillerinin ellerini kollarını sallayarak geçtiği 61 günü geride bıraktık. Devleti yönetenlerin mafyalara, simsarlara, kaçakçılara boyun eğen tam 61 gün geçirdik. Daha önce de bu kürsüden söylemiştim, 14 Mayıs'a kadar her konuşmamda Sayın Erdoğan'a aynı soruyu soracağımı söylemiştim. Adalet yerini bulana kadar her hafta Sinan Ateş'i hatırlatacağıma söz vermiştim. Bugün yine bunun gereğini yapacağım. Sayın Erdoğan, haksızlığa boyun eğmeye, adaletsizliğe teslim olmaya, vicdansızlığa sahip çıkmaya devam edecek misin? Kuklalar tutuklandı, kuklacılar serbest; maşalar tutuklandı, maşayı tutanlar serbest; tetikçiler tutuklandı, azmettirenler serbest. Oysa, Yargı'nın görevi herkesin bildiği gerçekleri gizlemek değil, hakikati ortaya çıkarmaktır. Katilleir kaçıranlar, telefonla talimat verenler, henüz davada şüpheli bile değil, Sinan Ateş'in ailesi ve yakın çevresinin ve hepimizin bildiği gerçekler henüz daha Yargı'nın gündeminde değil. Yazıklar olsun size.'

Bakmadan Geçme