Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: 'Sendikal örgütlenmeyi ödüllendiren düzenleme, CHP'nin başvurusu ve AYM'nin kararıyla ortadan kaldırıldı'
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, 'Sendikalaşma oranını yükseltici bir etki oluşturan, aynı zamanda örgütlenmeyi ödüllendiren bir düzenleme, CHP'nin başvurusu ve Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ortadan kaldırılmış, kamu görevlileri nezdinde olumsuz tartışmalara neden olmuştur' dedi.
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, 'Sendikalaşma oranını yükseltici bir etki oluşturan, aynı zamanda örgütlenmeyi ödüllendiren bir düzenleme, CHP'nin başvurusu ve Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ortadan kaldırılmış, kamu görevlileri nezdinde olumsuz tartışmalara neden olmuştur' dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, CHP'nin iptal talebiyle açılan dava ile Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından sendika üyesi memurlara ödenen 'toplu sözleşme ikramiyesinin' iptal edilmesi üzerine basın açıklamasında bulundu. Yalçın, toplu sözleşme ekramiyesini düzenleyen mevzuatın 2022 yılında kanun koyucu tarafından değiştirildiğini, yapılan değişiklikle sendikal örgütlenmenin güçlendirilmesi hedeflenerek, kamu görevlilerinin en az yüzde 2'sini üye kaydeden sendikaların üyelerine miktarı toplu sözleşmeyle belirlenecek tutarda 'toplu sözleşme ikramiyesi' ödenmesi hükmü getirildiğini hatırlattı. Kanunda yapılan değişiklik sonucunda 7'inci Dönem Toplu Sözleşme'de toplu sözleşme ikramiyesinin aylık 538 lira olarak ödenmesini yetkili konfederasyon olarak sağladıklarını söyleyen Yalçın, 'Aynı kanuni düzenlemede kamu görevlisi sayısının yüzde 2'sini üye kaydedemeyen sendikaların üyelerine ise 3 ayda bir 570 lira tutarında toplu sözleşme desteği ödenmesi hüküm altına alınmıştı. Kamu görevlileri hakem kurulu kararıyla değişikliğe gidilerek, bu kişilere toplu sözleşme desteğinin aylık 190 lira ödenmesi kararlaştırılmıştı' bilgilerini aktardı.
'2 milyondan fazla memurun kazancı CHP eli ve AYM kararıyla ceplerinden çekildi'
Yalçın, CHP'nin ilgili mevzuat hükmünün tamamının iptaline yönelik başvurusu ile Anayasa Mahkemesi tarafından 'toplu sözleşme ikramiyesi'ne ilişkin fıkranın iptal edildiğini belirterek, yapılan iptal ile toplu sözleşmede kararlaştırılan ilave ödemenin tartışmaya açıldığını ve farklı yorumlar yapılmasına sebebiyet veren bir garabete neden olduğunu ifade etti. Yalçın, AYM'nin kararının sendika üyesi bütün kamu görevlilerinin 'aylık sadece 190 liralık toplu sözleşme desteği alacağına' ilişkin yanlış yorumlara neden olduğunu dile getirerek 'Bu yorumun anlamı 2 milyon 150 binden fazla memurun CHP eli ve Anayasa Mahkemesi kararıyla kazanımlarının yok edilmesi, paralarına el konulması ve aylık 345 liranın ceplerinden çekilmesidir' ifadelerini kullandı.
'Ana muhalefet partisi, oluşturduğu hak kayıpları ve mağduriyetler ile tahammül sınırlarını aşmıştır'
Yalçın, geçmiş dönemlerde de CHP tarafından yapılan başvurularla memurlara ödenecek sendika ödeneği, din görevlilerine ilişkin İLİTAM uygulaması ve sağlık çalışanlarına yönelik ön lisans programlarından mezun olanlara lisans tamamlama eğitimi gibi düzenlemelerin de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini sözlerine ekledi. CHP'nin yapmış olduğu iptal başvurularının hak kayıplarına neden olduğunu söyleyen Yalçın, 'Neye, nasıl iptal davası açacağını bile bilmeyen, ana muhalefet partisi sıfatıyla sahip olduğu yetkiyi etrafı kırıp dökerek zarar vermekte kullanan sorumsuz muhalefetin oluşturduğu hak kayıpları ve mağduriyetler tahammül sınırlarını aşmıştır' dedi.
'Can alıcı sorun Anayasa Mahkemesi'nin memur sendikacılığına bakış açısıdır'
Yalçın, Anayasa Mahkemesi'nin CHP'nin başvurusuyla yanlış bir karar aldığını söyleyerek, 'Memurun toplu sözleşme ikramiyesinden mahrum bırakılması çabası yanında bir diğer can alıcı sorun, Anayasa Mahkemesi'nin memura, memur sendikalarına ve memur sendikacılığına bakış açısıdır. Mahkeme, üyelik aidatını, sendika ile üyesi arasındaki bağın bir unsuru olarak değil, üyeye yüklenmiş 'mali külfet' olarak görmekte, düğmeyi en baştan yanlış iliklemektedir. Bu hatalı ve çarpık anlayış, 'kamu görevlilerinin gelirlerinden üyelik ödentisi kesilmesinin sendika hakkının kullanılması bakımından caydırıcı nitelikte olduğu' tespitinde de kendini göstermektedir' ifadelerine yer verdi.
'Sendikal örgütlenmeyi ödüllendiren düzenleme, CHP'nin başvurusu ve AYM'nin kararıyla ortadan kaldırıldı'
Ayrıca Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararın evrensel normlara, çalışma ilişkilerine ve sendikacılığa karşı ne kadar yabancı kalındığının ispatı olduğunu iddia eden Yalçın, 'Toplu pazarlık masasında emekçinin direncini ve pazarlık gücünü artıran, birlik olmaktan kaynaklanan etkiyi kuvvetlendiren ve sendikalaşma oranını yükseltici bir etki oluşturan, aynı zamanda örgütlenmeyi ödüllendiren bir düzenleme, CHP'nin başvurusu ve Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ortadan kaldırılmış, kamu görevlileri nezdinde olumsuz tartışmalara neden olmuştur. Verilen kararın dikkate değer tek yönü, Anayasa Mahkemesi'nin kamu görevlisine, kamu görevlileri sendikacılığına ve genel olarak sendikacılığa bakış açısındaki bu çarpıklığı, ön yargıları, hatalı varsayımları ortaya koymasıdır' şeklinde konuştu.
'Bakanlık yetkililerinden toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmaya devam edileceğine yönelik açıklama bekliyoruz'
Yalçın, toplu sözleşmelerin 'özerkliği' çerçevesinde 7'nci Dönem Toplu Sözleşme hükümlerinin halen yürürlükte olduğunun altını çizerek, 'CHP'nin basiretsizliği, Anayasa Mahkemesi'nin mesnetsiz ve yanlış kararı nedeniyle memurların mağduriyetine sebep olacak hatalı yorumlara kapı aralanmamalıdır diyoruz. Başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere hükümet yetkililerinden kamu görevlileri arasında an be an artan olumsuz tartışmalara son verecek, halen yürürlükte olan toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmaya devam edileceğine yönelik açıklamayı bir an evvel yapmasını bekliyoruz' dedi.
'Örgütlü gücün ve yetkinin hukukunu koruyan köklü değişiklikler bir an önce hayata geçirilmeli'
Memurların haklarının ve kazançlarının korunması için gerekli adımların atılması gerektiğini vurgulayan Yalçın, 'TBMM ve siyasi irade, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikacılığı Kanunu'nda günün şartlarına, evrensel ilkelere, örgütlenme özgürlüğüne dair eksiklikleri görmeli, sendikal mücadelenin, örgütlü gücün ve yetkinin hukukunu koruyan köklü değişiklikleri hiç zaman kaybı olmadan bir an önce hayata geçirmelidir' açıklamasında bulundu.