Maddenin etkisiyle 5. kattan atlayanda var, annesini bıçaklamaya kalkan da
İzmir'de uyuşturucu madde bağımlısı çocuklar, devlet hastanelerine bağlı özel merkezlerde tedavi ediliyor. Maddenin etkisiyle kendini 5. kattan aşağı attığını, annesini bıçaklamaya kalkıştığını ve hırsızlık yaptığını belirten çocuklar, 5 haftalık arındırma sürecinin ardından yepyeni bir hayata adım atıyor.
İzmir'de uyuşturucu madde bağımlısı çocuklar, devlet hastanelerine bağlı özel merkezlerde tedavi ediliyor. Maddenin etkisiyle; kendini 5. kattan aşağı attığını, annesini bıçaklamaya kalkıştığını ve hırsızlık yaptığını belirten çocuklar, 5 haftalık arındırma sürecinin ardından yepyeni bir hayata adım atıyor.
Buca ilçesinde, Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesine bağlı Çocuk Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezinde (ÇEMATEM), 12-18 yaş arasındaki bağımlı çocuklar yatarak tedavi görerek hayata yeniden kazandırılıyor.
Türkiye'de ve Ege Bölgesinde tek yataklı tedavi hizmeti sunan merkezde çocuklar; sosyal hizmet uzmanı, hemşireler ve psikologlar eşliğinde 5 haftalık arındırma sürecine dahil oluyor. Ahşap boyamadan dramaya kadar pek çok etkinliğin yapıldığı merkezde, son 1 yıl içerisinde yaklaşık bin 200 çocuk bağımlılıktan kurtarılmak için destek aldı.
'Ailelere, topluma ve bizlere çok iş düşüyor'
ÇEMATEM hakkında bilgi veren Buca Seyfi Demirsoy Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yekta Öncel, 'Merkezimiz ülkemizde 15 merkezden birisidir. Burada hem kız hem erkek çocuklarımızı yatarak tedavi ediyoruz. Son bir yılda yaklaşık bin 200 hastaya hizmet verdik. Çocuklarımıza burada; psikologlarımız, çocuk psikiyatrisi uzmanlarımızla yakın destek veriyoruz. Onları bu illetten kurtarmaya çalışıyoruz. Bu konuda özellikle ailelere, topluma ve bizlere çok iş düşüyor' diye konuştu.
ÇEMATEM sorumlu Hekimi Uzm. Dr. Enis Sargın de, 'Burada gençlerin yaşam becerilerine ve birtakım yetenekleri kazandırmaya yönelik süreçlerimiz bulunuyor. Öz bakımdan, okula geri dönmeyi de kapsayan birçok süreci içeren bir tedavi modeli uygulanıyor. Hastaların bir kısmı kendi istekleriyle, önemli bir kısmı da ailelerinin talebi ile bize başvuruyorlar. Ya da başka bir sağlık profesyoneli tarafından bize yönlendiriliyor. 5 haftanın sonunda hastanın tedavisi tümüyle bitmiş olmuyor. Hasta ayaktan kontrol edilmeye devam ediyor' şeklinde konuştu.
'Bu yılın ilk ayı itibariyle 30'un üzerinde yatılı tedavi başvurumuz oldu'
Hastaların merkeze ilk yatışlarında, maddeden otomatik olarak uzaklaşmış olduğunu, buna bağlı olarak da kişilerde ruhsal, fiziksel belirtilerin gerçekleştiğini aktaran Sargın, bu belirtilere ilk müdahale edilen yerin ÇEMATEM'ler olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
'Daha önceki tüm yaşamını bozan veya bu noktaya taşıyan o alışkanlıkları değiştirmeyi hedefliyoruz. Toplumunda bu konuya bakışı konusunda da zorluklarımız var. Biz bağımlılığa elbette bir hastalık olarak bakıyoruz; fakat halen toplumun bir kısmı bu konuda bazı önyargılara sahip. Bu durum da tedaviye başvurular konusunda bize zorluklar çıkarabiliyor. Başvuruların daha az olmasına sebep verebiliyor. Bu yılın ilk ayı itibariyle 30'un üzerinde yatılı tedavi başvurumuz oldu.'
'Madde bağımlılığının tedavisi mümkün'
Madde bağımlılığı için mutlaka tedavi merkezlerine başvurulması gerektiğini söyleyen Psikolog Özgün Ergin ise 'Gençlerin hem ailelerine yönelik hem de kendi diliyle bireysel görüşmeler, grup çalışmaları, psikoterapi çalışmaları gibi faaliyetler yürütmekteyiz. Burada bulundukları süre boyunca maddeden nasıl uzak kalabileceklerini ve zayıf noktalarını keşfedip bunları güçlendirmeleri yönünde; hem ailelerine yönelik destek çalışmaları hem de bireysel olarak bunları keşfedip farkındalıkla buradayken maddeden uzak kalabileceklerini görmeleri için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çalışmaların da faydalı olduğunu görüyoruz. Maddeye hiçbir gencin bulaşmamasını ve madde kullanmamasını öneriyoruz. Bir madde bağımlılığı durumu söz konusuysa herkes bilsin, aileler bilsin ki bunun tedavisi mümkün' diye belirtti.
'Madde yüzünden kendimi beşinci kattan attım'
Tedaviye başlamadan önce çevresindeki herkesin kendinden uzaklaştığını ve geleceği için tedavi olmaya karar verdiğini anlatan 17 yaşındaki genç, 'Ben tedaviye başlamadan önce intihara kalkıştım. Madde yüzünden; kendimi beşinci kattan attım, çok hasarlar aldım, çok yıprandım; sinir krizlerim oldu, ailemle aram bozuldu, okuldan uzaklaştım, sağlığımı kaybettim, stres yaşadım, duygusal boşluklara girdim. İntihara kalkışmamdan sonra ailem, kendim ve geleceğim için düzelmek istedim; çünkü benim hayallerim olduğunu anladım. Bir sürü yeteneğim olduğunu da fark ettim. Bunları değerlendirmek istedim. Umudum var, umudumu kaybetmedim. Arkadaşlarıma; bu yola asla girmemelerini, merak edilecek bir şey olmadığını, girdikçe battığını ve ölüme kadar gittiğini, herkesi kaybedeceklerini söylüyorum. Madde yüzünden birine muhtaç kalabileceklerini unutmasınlar' ifadelerine yer verdi.
'Hırsızlık yapmaya başlamış ve annemi bıçaklamaya kalkmıştım'
Tedavi sürecinden önce psikolojisinin bozulduğunu ve tedavi olmadığı taktirde kendisini öldüreceğini aktaran 17 yaşındaki bir diğer genç, 'Bağımlıyken annemi bıçaklamaya kalkmıştım. Ondan sonra ablamın bacağını kırdım. Hırsızlık yapmaya başlamıştım. Ardından maddenin bana çok büyük zararlar verdiğini düşündüm. Madde yüzünden abim öldü. Ben de anneme 'ben tedavi olmak istiyorum' dedim. Tedavi olmazsam kendimi öldürecektim. Psikolojim bozuldu, arkadaş çevrem gitti ve yanımda hiç kimsenin olmadığını gördüm. Tek başıma kaldıktan sonra tedavi olup düzelmek istedim' ifadelerini kullandı.
Bağımlılıktan kurtulduktan sonra hayallerinin olduğunu, okuluna devam etmeyi düşündüğünü ve tedavisi tamamlandıktan sonra da çevresini değiştireceğini söyleyen genç, arkadaşlarına şu uyarılarda bulundu:
'Şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Psikolojim düzeliyor, ilaçlarım iyi geliyor. Bu maddeye düşmesinler. Ölüyorsun, gençliğin bitiyor.'
'Zamanla ailemi, iyi olan arkadaş çevremi kaybettim'
Ailesinin desteğiyle tedaviye başladığını belirten 16 yaşındaki bir diğer genç, 'Maddenin etkisi yüzünden gündüzleri uyuyordum, geceleri sürekli uyanıktım. Sürekli bir kargaşa, kavga ortamı oluyordu. Zihnimin içinde o kadar fazla şey vardı ki onları düşünmekten kendime odaklanamaz hale gelmiştim. Zamanla ailemi, bana iyi gelen arkadaşlarımı kaybettim. Daha sonra etrafımda sürekli madde bağımlısı insanlar olmaya başladı. Gecem gündüzüm madde olmuştu. Günlerim karakollarda, mahkemelerde geçiyordu. En son kardeşlerimi kaybettim. Sonra kendime bir söz verdim; 'hem kendimi düzelteceğim hem kardeşlerimi kurtaracağım' diye' cümlelerini kullandı.
Tedavi de günlerinin çok güzel geçtiğini, aklına maddenin gelmediğini söyleyen genç, sözlerini şöyle sürdürdü:
'İyi ki de gelmişim diyorum. İşlediğimiz dersler, arkadaşlarım olan aramdaki bağlar, hepsinin desteğiyle burada maddeyi bırakacağıma ve hayatımı düzeleceğine inanıyorum. Madde içenler kimseye değil, kendilerine ve sağlıklarına zarar verirler.'
Merkezde tedavisi devam eden ve tedavi olduktan sonra çok istediği meslek olan aşçılık hedefini gerçekleştirmek istediğini ifade eden 16 yaşındaki genç, 'Bağımlıyken mantığımı kaybetmiştim. Okul hayatım sürekli zarar görüyordu. Hayatta yaşamak için bir amacımın olmadığını düşünmeye başlamıştım. Kendime zarar veriyordum. Artık kendime çeki düzen vermek istedim. Tedaviye başladıktan sonra ailemle aram düzeldi. Okuluma devam ettim. Kendimi temizlemek için buraya geldim' dedi.