Kütahya'nın unutulmuş kalesi modellendi

Kütahyalı girişimci ve yazar Abdullah Reha Nazlı, Kütahya'daki Osmanlı kalesi Aşağı Hisar'ın tarihte nasıl gözüktüğünü 3 boyutlu olarak tasarlayarak, kale ile ilgili bir web sitesi oluşturdu. Tarih kitapları dışında hiçbir kaynakta Kütahya'da esasında iki kale olduğuna dair bir yazı olmadığını belirten Nazlı, şehrin ortasında kaybolmuş kaleyi 600 yıl önceki görünümüne göre modellediklerini açıkladı.

TAKİP ET

Kütahyalı girişimci ve yazar Abdullah Reha Nazlı, Kütahya'daki Osmanlı kalesi Aşağı Hisar'ın tarihte nasıl gözüktüğünü 3 boyutlu olarak tasarlayarak, kale ile ilgili bir web sitesi oluşturdu. Tarih kitapları dışında hiçbir kaynakta Kütahya'da esasında iki kale olduğuna dair bir yazı olmadığını belirten Nazlı, şehrin ortasında kaybolmuş kaleyi 600 yıl önceki görünümüne göre modellediklerini açıkladı.

Girişimci ve yazar Abdullah Reha Nazlı, 'Kütahya'da esasında iki kale var. 1500 yıllık Kale-i Bala, 600 yıllık Kale-i Sagir. Büyük kale her yerden gözüküyor, bu nedenle kale dediğimizde burası aklımıza geliyor. Diğer kale şehrin içinde kaybolmuş. 'Aşağı Hisar' tabiri sanki yukarıdaki kalenin aşağıdaki parçaları gibi bir izlenim veriyor, oysa burası başka bir kale. Farklı dönem, farklı üslup, farklı amaçla yapılmış bir kale. İçinde de yerleşim olduğu için pek dikkat çekmiyor. Herhangi bir sokaktan geçer gibi araçla geçiyorsunuz, kale içinde olduğunuzu anlamıyorsunuz. Kalan bazı burçlar bile zor gözüküyor. Üzerine yazı yazılmamış, üzerine bilimsel araştırma yapılmamış. Ama şehrimizin ortasında bir Osmanlı kalesi var. Biz de kalenin geçmişte ne kadar ihtişamlı olduğunu 3 boyutlu olarak modelledik. Üzerine bilinen tüm tarihi içerikleri, fotoğrafları topladık ve bir web sitesi olarak yayınladık. Google'da bile 'Aşağı Hisar' yazınca sadece cami ile ilgili bilgiler çıkıyordu. Şimdi herkesin Kütahya'da iki kale olduğunu göreceğini sitemiz yayınladı' dedi.

'Fatih Sultan Mehmet, suyun etrafına koca bir kale inşa etmiş'

Abdullah Reha Nazlı, projeyi yaparken tarihçi İsmail Germiyanoğlu ve arkeolog Ensar Bekir Nazlı'nın görüşlerinden destek aldığını belirtti. Kalenin hala ayakta olan az sayıdaki burcu, birkaç tane suru ve kalıntıları gözüken kuleleri ile büyükçe kapısının bugüne ulaştığını belirten Nazlı, kalenin kalan kısımlarının nasıl gözüktüğünü belirlemek için Türkiye'deki Osmanlı kalelerinin tümünü incelediklerini ve özellikle alanı yerleşim bakımından Rumeli Hisarı'na benzettiklerini söyledi. Nazlı, kalenin genel görünümündeki eksik parçaları tamamlarken biraz kurgusal ilaveler yapmak durumunda kaldıklarını ama bu şekilde çalışılmadığında kalenin nasıl gözüktüğünü gösterecek bir simülasyon yapılamayacağını belirtti. Aşağı Hisar'ın tarih kitaplarında 'Suyu korumak için yapılmış kale' olarak geçtiğini söyleyen Nazlı, 'Aşağı Hisar Camii'nin altında bin 500 yıllık bir yapı var. Buradan su akıyor. Ama Evliya Çelebi'ye göre Aşağı Hisar'ın yapılma amacı suyu korumak. Fatih Sultan Mehmet, suyun etrafına koca bir kale inşa etmiş. Su, değirmen döndürecek kadar çok akıyormuş. Öyle ki, kaleden çıktıktan sonra da mahallelerdeki değirmenleri döndürüyormuş. Matrakçı Nasuh'un Kütahya kalesinden çıktığını gösterdiği suyun da bu su, yani Ilıpınar olduğunu düşünüyoruz. Suyun güzergahında da çok güzel detaylar var. Bunlardan biri oradaki sokağın isminin 'Balpınar' olması' şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme