Kovid geçirenlere kötü haber: böbrek hastalığı riskini artırıyor

Kovid-19'u yoğun bakımda geçirenlere kötü haber: böbrek hastalığı yaşama riskini 11, böbrek yetersizliği riskini de 8 kat artırıyor.

TAKİP ET

Türk Böbrek Vakfı tarafından, '10 Mart Dünya Böbrek Günü' dolayısıyla yapılan basın açıklamasında, Kovid-19 ve böbrek hastalıkları ilişkisine dair çarpıcı sonuçlar açıklandı.

Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, açıklamada, ABD'de Kovid-19 geçiren hastalarla yapılan bir araştırmayla ilgili bilgi verdi. Kovid-19 pandemisi sırasında hastalığa yakalanarak hastanede yatan, yoğun bakımda tedavi gören hastalarda akut böbrek hasarı görüldüğünü ve diyalize ihtiyaç duyulduğunu belirten Kazancıoğlu, Kovid-19 nedeniyle hastanede yatan, evde tedavi olan ve yoğun bakıma giren 90 bine yakın hastayla benzer yaş grubundaki 1,5 milyondan fazla kişinin karşılaştırıldığını açıkladı.

Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatmanın ve yoğun bakımda tedavi görmenin kişiyi, böbrek rahatsızlığı olmamasına rağmen ciddi riske soktuğunu vurgulayan Kazancıoğlu, 'Araştırmada, Kovid-19 bittikten sonra 6 ay kadar hastaları takip etmişler. Bu tanıyı alarak yoğun bakımda yattıysanız, yeniden böbrek hastalığı yaşama riskiniz 11 kat artmış, son dönem böbrek yetersizliği riskinin de 8 kat arttığı görünüyor. Böbrekle ilgili solunum noktası denilen, diyalize girmek veya ölümle ilgili rakamların bile hiç geçirmemiş popülasyona göre 8 kat arttığını göstermiş durumda.' ifadelerini kullandı.

Kazancıoğlu, kendilerinin de böyle bir çalışma yürüttüğünü, Kovid-19 geçirenlerle geçirmeyenlerin belli bir sürede böbrek hastalıklarından nasıl etkilendiğine baktıklarını dile getirerek, ABD'deki çalışmayla Kovid-19 geçirmenin böbrek sağlığı açısından risk faktörü olarak tanımlandığını vurguladı.

Pandeminin başladığı Mart 2020'den beri pek çok hastanın takip edildiğini belirten Kazancıoğlu, şunları söyledi:

'Kiminin böbrek hastalığı vardı, kiminin hiç böyle öyküsü yoktu. O süreçlerde yoğun bakıma girmek, ateş veya aşırı su kayıpları yüzünden böbrek hasarının geliştiği görüldü. Çin'den ilk veriler geldi. Sonra Amerika bunu teyit etti. Çünkü birinci dalganın en fazla yaşandığı yerde, Amerika'da New York ve batı eyaletleri oldu. Oradan veriler geldi ama bunların uzun soluklu olmadığını o dönemde düşünüyorduk. Ta ki bu yazı karşımıza çıkana kadar. Bir kere böbrekle ilgili bir geçici rahatsızlık yaşadığımızda uzun vadede bir kronik böbrek hastası olmak için bir risk kazanmış oluyorsunuz.' TUZ VE ŞEKER AZALTILMALI

Kazancıoğlu, senede bir kere böbreklerin mutlaka gözden geçirilmesini tavsiye ettiklerini dile getirerek, böbrek sağlığını korumak için de ister bitkisel ister kimyasal olsun gelişigüzel ilaç kullanılmaması, sigara içilmemesi, yürüyüş yapılması, tuz ve şekerin azaltılması gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, diyaliz hastaları ve böbrek nakli yapılanların aşı olması gerektiğini belirterek, bu hastaların vücut direncinin düşük, sadece Kovid-19 değil diğer enfeksiyonlara açık olduklarını dile getirdi.

Bu hastalar için aşılamanın devam edeceğini vurgulayan Kazancıoğlu, 'Diyaliz hastaları daha az risksiz diyemeyiz. Onların ciddi enfeksiyonlar açısından riskleri var. Hepimiz için risk var zaten. Dolayısıyla uygun ortamlarda, uygun şekilde yine mesafeye, hijyene ve bazı ortamlarda da maskeye devam etmemiz gerekiyor.' dedi.

Bakmadan Geçme