Kars'taki 'FETÖ ana davası'nda gelişme!
FETÖ darbe girişimi sırasında 14'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 14'ü tutuklu 16 sanık hakkında verilen hükümlerin gerekçesinde, sanık yarbay Serkan Polat'ın odasında ele geçirilen ajandadaki darbe bilgileri de yer aldı.
Kars 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanan ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademes'nde yer aldıkları iddia edilen eski tuğgeneral Ali Avcı, yarbay Serkan Polat ve yarbay Nihat Uçan'ın aralarında bulunduğu 16 sanığa verilen hapis cezasına ilişkin bir süre önce hazırlanan 1040 sayfalık gerekçeli kararda, FETÖ/PDY hakkında detaylı bilgiye, sanıklar hakkındaki iddialara, savunmalara ve bazı tanık ifadelerine yer verildi.
Darbe girişimi gecesi Kars'ta bulunan 14'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı ZMA, GZPT gibi birçok tank, unimog kamyonet, cip araç, rütbeli, rütbesiz birçok askerle il merkezine inilerek havalimanı, valilik, emniyet, belediye gibi kritik kamu kurumlarının etrafının çevrildiği, belediye hoparlöründen 'sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı'nın olduğuna dair ilanın zorla okutulduğu ifade edilen kararda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı meydanlara davet ederek bu girişime karşı konulmasını istemesiyle Kars'ta çok sayıda insanın sokaklara inip kahramanca direnerek hain girişimi engellediği kaydedildi.
Sanık eski tuğgeneral Ali Avcı'nın 'Kars ili sözde sıkıyönetim komutanı' olarak sözde atamasının yapılmasının sanığa olan irtibatın ve kendisine duyulan itimadın bir tezahürü olduğu belirtilen kararda, sanığın olay günü sözde sıkıyönetim emrini bizzat alması ve okumasının, içeriğine vakıf olduğu bu emri bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği, bunun için emrindeki rütbeli askerlere emir verdiği ifade edildi. 'ÜLKE YÖNETİMİNE EL KOYDUK, TESLİM OL'
Kararda, İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman'ı cep telefonundan arayarak kendisini 'İstihkam Kurmay Yarbay' olarak tanıtan sanık Serkan Polat'ın ise 'Seni sıkıyönetim komutanı olan tugay komutanımız adına arıyorum, ülke yönetimine el koyduk birazdan seni almaya geleceğim teslim ol.' dediği yer aldı.
Polat'ın odasında ele geçirilen ajandada ise darbe girişimiyle ilgili bilgiler olduğundan bahsedilen kararda, bu ajandada sanık Avcı'nın el yazısı ile 'Kars sıkıyönetim komutanı' olarak yazıldığı, defterde aynı zamanda 1402 sayılı kanun yetki ve selahiyetleri, emniyet müdürlüğü ve belediye ile emniyet güvenlik kameralarına ilişkin notların bulunduğu belirtildi.
KIŞLASINA GÖTÜRMEK İÇİN MÜDÜRLÜK KAVŞAĞINDA KONUŞLANDI
Kars Emniyet Müdürlüğü binasını ele geçirmek üzere görevlendirilen Ali Ercan Ormanoğlu'nun ele geçirilen ajandasında ise sanığın 4 ZMA ile Emniyet Müdürlüğü kavşağında görev alacağı, emniyet müdürü ve vali yardımcısını saat 06.00'da doğu kışlasına götüreceği, Kars eski vali yardımcıları Ali Karakaya ve Adem Ünal'ın Tugay Komutanlığına gittikleri belirtilen kararda, sanığın aramada ele geçen nota ve ifadesine uyar şekilde olay gecesi darbe teşebbüsüne iştirak ederek İl Emniyet Müdürlüğünü ele geçirmek ve emniyet müdürünü kışlasına götürmek için müdürlük kavşağında konuşlandığı tespit edildiği bilgisi paylaşıldı.
Sanık Ali Avcı'nın sözde sıkıyönetim emrini okuduktan sonra, emri altındaki tabur komutanları ve karargah subaylarını odasına çağırıp toplantı yaparak yasa dışı darbeye teşebbüs kararını verdiği, bu emir çerçevesinde 'Kars sıkıyönetim komutanı' olmanın verdiği heyecan ve sorumlulukla faaliyetlerine başladığı, öncelikle kurmay başkanı sanık Serkan Polat olmak üzere, diğer tüm sanıkların verilen emirlere riayet ettikleri kaydedilen kararda, gece vakti Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın bu olayın bir askeri kalkışma olduğu uyarısını medyadan yapmasına rağmen hatta daha ileri saatte dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'ın da Genelkurmay'ın bu olayın yanında olmadığını bildirmesine karşın, sanıkların Kars ilindeki darbe faaliyetlerine başladıkları ve devam ettiklerinin anlaşıldığı ifade edildi.
Kararda, olayların başladığı saatlerin, medya iletişim imkanlarının fazlalığı dikkate alındığında, her sanığın neredeyse istisnasız darbeden veya kalkışmadan habersiz olduğunu savunmasının inandırıcılık noktasında zayıf olduğu kaydedildi.
Kars 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi, davayı darbe girişiminden bir yıl sonra 15 Temmuz 2017'de karara bağlayarak Ali Avcı'ya 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Serkan Polat ile Nihat Uçan'a ise aynı suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 'kamu malına zarar verme' suçundan da 6 yıl hapis cezası vermişti.
Sanıkların cezalarında bazı nedenlerle indirim ya da artırım yapan heyet, Erdinç Serçe, Haydar Küreş, Ferhat Demirci, Sami Büberci, Muslih İpekliler, Ali Ercan Ormanoğlu, Çetin Aydoğan ve Harun Doğanay'a 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçundan müebbet, Süleyman Koç ve Osman Atlı'ya yirmişer yıl, Cemal Sudaş, Emrah Akça ve Eyüp Ağbağ'a ise 18 yıl dokuzar ay hapis cezası verilmesini kararlaştırmıştı.
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, tutuksuz İbrahim Erhan Akça hakkında verilen beraat kararını onamış, diğer 16 sanık hakkındaki hükmü bozmuştu.
İKİNCİ KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR
Mahkeme heyeti, sanıklardan eski tuğgeneral Ali Avcı, kurmay başkanı yarbay Serkan Polat'a 'cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Heyet ayrıca Polat'ı 'kamu malına zarar verme' suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Diğer sanıklardan Nihat Uçan, Muslih İpekliler, Emrah Akça, Ali Ercan Ormanoğlu, Erdinç Serçe, Ferhat Demircan, Harun Doğanay, Sami Büberci, Haydar Küreş, Osman Atlı'yı 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan müebbet hapisle cezalandıran heyet, Cemal Sudaş, Eyüp Ağbağ'a ise 12 yıl 6 ay hapis cezası vermişti. Heyet, müebbet hapis cezası verilen Büberci hakkında hastalığı göz önünde bulundurularak daha önce uygulanan 'konutu terk etmeme' ve 'yurt dışına çıkamama' şartıyla ev hapsinin devamını kararlaştırmıştı.
'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan 12 yıl 6 ay hapisle cezalandırılan Süleyman Koç'un üzerine atılı suça ilişkin cezaevinde geçirdiği süre ve adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yeterli olacağı göz önüne alınarak tahliyesi, 12 yıl 6 ay hapis cezası verilen Çetin Aydoğan hakkında ise gözaltı ve tutuklu bulunduğu süre gereği daha önce uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamı karara bağlanmıştı.