İçişleri Bakan Yardımcısı Turan: 'Türkiye'nin huzuru için çok büyük bir mesai harcıyoruz'
Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen kitap fuarı törenle açıldı.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen kitap fuarı törenle açıldı.
Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi'nde açılan kitap fuarı, 27 Mayıs'a kadar söyleşi, imza günü ve farklı etkinliklerle devam edecek. Kitap fuarının açılış törenine katılan İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, 6-8 Ekim davasıyla ilgili yaptığı paylaşıma yönelik eleştirilere sert tepki gösterdi. Turan, 'Bu ülke güçlü bir ülke. Bu devlet güçlü bir devlet. Herkes te devleti tanımak durumunda. Tanımayana da bu millet tanıtmak durumunda' dedi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, kitap fuarının açılışında yaptığı konuşmada, 'Bu yıl altıncısını yapıyoruz. Rabbim lütfetsin on altısı olsun. Yirmi altısı olsun. Bunlar kıymetli işler. Altyapıyı, yolu, suyu, bir şekilde yapıyoruz. Ama kültürel faaliyetlerimizin bölgemiz için, ülkemiz için, gençler için ne kadar kıymetli olduğunu hepimiz biliyoruz' dedi.
Sadece kılıçla değil, kalemle, defterle, ilimle, mimariyle buralarda Anadolu'daki varlığımızın sadece kılıçla kazanılan zaferlerle olmadığını anlatan İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, 'Anadolu'daki varlığımız bin yıldan beri kılıcın yanında alimlerimizle, sanatkarlarımızla, mimarimizle, hepsiyle beraber bu topraklara kalıcı olduk. Bu milletin dönüp arkaya baktığımızda ilim ve sanatı savaştaki zaferlerinden, destanlarından çok daha fazla. Nene Hatunlarla, Kara Fatmalarla, Kazım Karabekirlerle savaşta destan yazan Erzurum, İbrahim Hakkı hazretleriyle, Hasan Bahri hazretleriyle, Ahmet Hamdi Tanpınar'la, Ziya Paşa'dan Nefi'ye kadar içerisine çıkardığı, barındırdığı birçok alimle ilim erbabıyla bugünlere geldi. O yüzden Erzurum'da olmaktan ayrı bir bahtiyarlık duyuyoruz. Her kitap kıymetli medeniyetimize atılan bir imzadır; küçük imzadır, büyük imzadır. Büyük yazardır, küçük yazardır. Ama her imzanın kıymeti bu tarihte mutlaka vardır. O yüzden tekrar hem emeği geçenlerimizi kutluyorum, hem de tüm yazarlarımızı, yeni evlerimizi saygıyla selamlıyorum' diye konuştu.
'Türkiye'nin huzuru için çok büyük bir mesai harcıyoruz'
Dünyanın çok kaotik bir süreçten geçtiğini ifade eden İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, 'Güvenlik sorumluluğumuz her zamankinden daha fazla, Altı yüz bin kişiye varan İçişleri ailesiyle terörle mücadele başta olmak üzere tüm alanlarda terörle mücadele, uyuşturucuyla mücadele, kişi siber suçlarla mücadele, mafyayla mücadele, bütün alanlarda Türkiye'nin huzuru için çok büyük bir mesai harcıyoruz.
Jandarma Sahil Güvenliği emniyeti, bütün yan kollarıyla beraber büyük bir mücadele içerisindeyiz. Türkiye'de saha hakimiyetinin adeta devletin dışında hiçbir güce ait olmadığı dönemi yaşıyoruz. Terörün bitmeye başladığı bir dönemi yaşıyoruz. Bunlar çok kıymetli adımlar. Terörle mücadele bütün toplumların, bütün partilerin, sivil toplumun aynı derecede mücadele etmesi gereken en sorumlu alanımız. Bakınız dün bir karar açıklandı. Sokağımızı yakan yıkan, elliden fazla insanımızı maalesef öldüren bütün mahallelerimizi ateşe veren insanlara dün mahkeme nezdinde hak ettiği cezalar verildi. Bir tweet attık. Dedik ki konu yargınındır. Beraat da var, masumiyet de var. Hayırlı olsun. Vay efendim nasıl atarsınız. Bize bunu diyenler duruşma salonlarında basın toplantısı yapanlara niye bunu yapalım demediler. Ama bir daha söylüyorum. Biz siyasi insanlarız aynı zamanda. Ben size buradan çıkın sokağa desem. Bunun bedeli olmaz mı? Bu yanlışın yargı nezdinde bir karşılığı olmaz mı? Bir evi yakan da sorumludur, yakmaya davet eden de. Yasin Börü katliamı ceza aldı ama dünkü duruşma Yasin Börü'yü öldüren, sokağa çıkan eylemleri davet edenlerdir. O yüzden bu bilgileri iyi okumak, iyi bakmak zorundayız. Hiç kimsenin malına, canına, bir başkasına zarar verme hakkını doğrula atamayız. Yargıya devam edecektir Bakın değerli arkadaşlar. Bu ülke güçlü bir ülke. Bu devlet güçlü bir devlet. Herkesi bu devleti tanımak durumunda. Tanımayana da bu millet tanıtmak durumunda. Büyüklerimiz, Devlet-i ebed müddet derken boşa söylememişler Bugün bir bu güzel salonda, bu harika fuar alanında, bu kitap fuarını keyifle açıyorsak, tüm yayın evleriyle, bu bölgenin tüm illerini, öğrencilerini buluşturuyorsak bunun ilk şartı güvenliktir. Güvenin olmadığı yerde fuar olabilir mi? Mahallede sokağın Her yerde fuar olabilir mi? O yüzden fuar kadar önce konuşacağımız konu güvenin devamıdır. Hiç taviz vermeyeceğim zaman da güvenlik alanıdır. Türkiye'nin huzuru fuarda olması yoludur. O yüzden dünkü kararı sokağa bakan, davet eden kim varsa tekrar gözden geçirmesini öneririm. Çok farklı konulara toplantılara katılıyoruz. Ama bugün çok onurla, keyifle bu toplantıdayız. En kıymetli şeylerimizi yapıyoruz. Sosyal medyanın çok güçlü olduğu, gençlerimizin adeta kopamadığı bir imkandan zamandan alıp kitapla, esasla buluşturuyoruz. İlk emri 'oku' olan bu medeniyetin tam karşılığını inşa etmeye çalışıyoruz o yüzden' şeklinde konuştu.