Haluk Levent: 'AFAD da Kızılay'dan çadır alıyor"

Fox TV'de Çalar Saat programına katılan Haluk Levent, Kızılay çadırları ile ilgili "AFAD da Kızılay'dan çadır alıyor." dedi.

TAKİP ET

İlk günden itibaren deprem bölgesinde olduğunu belirten Haluk Levent, Kızılay'dan çadır alma konusuyla ilgili, 'Ankara Eczacı Odası da, AFAD da Kızılay'dan çadır alıyor. Bu benim konum değil. Şu anda televizyona çıkmak bile vakit kaybı ama insanlar merak ediyor. Benim konum oradaki insanlara çadır yetiştirmek.' dedi.

AHBAP Derneği olarak devlet ile işbirliğin içinde olduklarını vurgulayan Haluk Levent'in açıklamaları şöyle: 'HAKKANİYETLİ OLMAK LAZIM İLK GÜN HATAY'DA İDİM'

'Depremin ilk günü, depremin olduğu saatin üç dakika sonrası uyandırıldım. O zamanlar kar, kış kıyamet. Havaalanlarını aradım uçak yok. Sabahın köründe yola çıktım, zor şartlarda akşam Hatay'da oldum. Bir ekip Maraş'a, bir ekip Adıyaman'a gitti. Gittiğimde çok acı manzaralarla karşılaştım; her yer çığlıktı. 30 kişi idik, sonra arama kurtarma için 30 arkadaşımız daha geldi. Hani söyleniyor ya, kimse yoktu diye. Hakkaniyetli olmak lazım.'

'BİZ AFAD'IN SERTİFİKALI ÇOCUKLARIYIZ'

'Biz arama kurtarma derneği değiliz. Biz AFAD'ın sertifikalı çocuklarıyız ve 4 yıldır onlarla işbirliği halindeyiz. İlk günden kamu kurum ve kuruluşları ile irtibata geçtik, bize düşen görevleri aldık. Daha önceki depremlerde de çadırkentlerde hayatı kolaylaştıracak her türlü girişimde bulunduk. O nedenle yine aynısını yaptık, geride duralım dedik ve çadır bulmaya başladık. Önce çadır. Sonra hemen arkamızdan TIR'larımız gelmeye başladı. Daha önceden hazırladığımız gıda kolilerimiz vardı. 4 TIR gıda kolisi geldi depreme. '

'BEN BÖYLE DEPREM GÖRMEDİM'

'Ben daha önce çok deprem gördüm, böylesini görmedim. Yalova'da da askerdim, Düzce depremini gördüm. Bizim yıllardır anayasamız birkaç alanda çalışmak. Yazılım, sosyal medya, arama kurtarma, yardım bunların içinde. Ama biz devlet kurumları ile işbirliği içindeyiz.'

'STK'LAR AFAD İLE İŞBİRLİĞİ YAPAR'

'Elazığ depreminde AFAD ile birlikteydik. STK'lar AFAD'la birlikte işbirliği yapar. Ardından Giresun'da sel, Manavgat'ta yangın oldu. Hepsinde AFAD ile birlikte çalışıyoruz. En başta dezenformasyon şuradan oldu; AFAD ile AHBP kurum gibi. Yazıktır ya. AFAD devlet, biz STK'yız. Bin 800 STK içinde önce çıkan AHBAP oldu. Ama biz AFAD ile işbirliği içindeyiz.'

'OKYANUS ÖTESİ HESAPLARI 'DEVLET YOK AHBAP' VAR DEMEYE BAŞLADI'

'Okyanus ötesi hesapları, 'Devlet yok AHBAP var' demeye başladı. Biz devletle nasıl yarıştırılırız? Bu nasıl kötülüktür? Biz, devletle el ele insanlara yardımcı oluruz. 4, 5 yıl önceden beraber AFAD ile çalışmalarımızı tweetlerimde yazıp yazıp durmuşum. Siz beni nasıl karşı karşıya getirebilirsiniz? Ben bunu AFAD'da bizim AHBAP da bizim diye dile getirdim bunu da yanlış anlayanlar oldu. Bazı hesaplar Devlet yok Haluk Levent var ya da AHBAP var dedi. Ben neyim ki? Biz depremde can kurtaran değiliz, devletin karşısında hiçbir şey değiliz. AHBAP yıllardır bu koordineyi yıllardır güzel dağıtan, şeffaf dağıtan bir dernek bunda mütevazı değiliz. Ama bu dernekçilikle ilgili bir şey.'

'KİMSE YOKTU DERKEN, YETERLİ DEĞİL'

'Kimse yoktu derken yeterli değildi. Çünkü bir anda 10 yerde birden binalar yıkılmış. Bence devlet de tecrübeli değildi, ben onun tartışmasını yapamam. Çünkü 1 milyonu aşkın üyemiz var ve o çatıyı politik tartışmalarla bozmak istemiyorum. Bu benim işim değil, ben orada iyilik için varım ve ben devletle koordineli çalışırım. Ben oraya gittiğimde devlet vardır, bakanlar vardı, valiler vardı. Zaten devlet herkes, enkaz altındaki de, biz de devletiz. Devletin tamamı oradaydı ben gittiğimde. Ben gittiğimde Sayın Hulusi Akar, Fahrettin Koca'yı gördüm.'

'OKYANUS ÖTESİ HESAPLAR DEVLETİN KARŞISINDAYMIŞIZ GİBİ ALGI YARATTI'

'Maalesef bu hesaplar okyanus ötesi hesaplar çıktı. Bu hesaplardan bilgi alan Türkiye'de alan yaratmak isteyen hesaplar da var. Beni ilk gün İletişim Başkanlığı da aradı, sıkıntınız var mı diye sordu. Bu hesaplar hal yazıyor. O hesaplar öyle bir algı yaratıyor ki, biz sanki devletin karşısındaymışız gibi. Benim siyasi ve politik görüşlerim hiçbir zaman çalışmalarımda ortaya koyduğum şeyler değil.'

'AK PARTİ İÇİNDEN HEDEF ALINIYORUM DİYE BİR ŞEY OLMADI'

'AK Parti içinden hedef alınıyorum diye bir şey olmadı. MHP içinden Devlet Bahçeli'nin önüne bir cümle geldi sadece. Benim siyasi partilerle alakalı bir durumum yok. Şu anda da bunları konuşacak durum yok. Bunun hesaplaşmasını sonraya bıraktım. Şu anda canlarla uğraşıyoruz. Yalan da olmasın, baksınlar hesaplara; AK Parti içinden bir yerin il başkan yardımcısı tweet attı onu da sildi. MHP diyorsunuz, onların belediye başkanlıkları ile bir arada çalıştık. Bu hesaplar devamlı yalan haber üretiyor.'

'AHBAP'IN DEVLET KURUMLARI İLE BİR SIKINTISI YOK'

'AHBAP'ın devlet kurumları ile bir sıkıntısı yok. AHBAP olarak zaten devletle çalışıyoruz zaten çalışmasak bir şey olmaz. Bir sıkıntı oldu ama bakanlarımızla görüştük o da halloldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Manavgat Belediyesi ile de birlikte hareket ettik. Ama biz iktidar muhalefet diye bakmıyoruz. Muhalefetle de devletin kademeleriyle de her zaman eşit mesafem var. Çünkü biz yardım derneğiyiz. '

YARDIM PARALARI

'Ben sahadayım, alımlardan paralara kadar hiçbiriyle benim ilgim yok. Bir tane imza yetkim var. 7 kişiden 1 kişiyim. Çok şeffaf olsun diye alımları çok güvendiğim dostlar yaparlar. Tek başıma karar verme yetkim de yok. Dernekler öyledir ama bizim hızlı aksiyonumuz var, hantal değiliz. AHBAP'a gelen paraların 2 buçuk milyona ulaştığını biliyorum. 650 bin TL'si deprem bölgesine harcandı. 132 adet delici kırıcı malzeme, 3 bin 600 adet konteyner alındı. Bir konteyner fiyatı 60 ile 65 bin Lira arasında nakliye ile beraber değişiyor. 20 bin Lira'ya da konteyner var diyorlar ama oraya vatandaşı nasıl yatırayım; tuvalet yok, duş yok… Türkiye'ye sesleniyorum; 2 odalı, mutfağı olan içine eşya koyacağımız bunu 50 bin Lirasını bulsunlar on tanesini daha alayım. Biz 3 yerden denetleniyoruz zaten; devlet, TÜRMOB, yabancı kuruluş var. O kadar kirli ki, sandviç ne kadar? 15 bin 250 adet çadır aldık. 2 bin 50'si Kızılay'dan alındı. 4 bin 59 ısıtıcı alındı. 15 bin battaniye, 100 ton kavurma… Ben geçen yıl nereye ne verdik, şirketin adına kadar Manavgat'ta tek tek yayınladık. '

KIZILAYDAN ALINAN ÇADIRLAR

'Deprem zamanı halkımızın çok büyük kısmı seferber oldu. Ben onlara Çılgın Türkler diyorum. Ama istismarcılar da var. Mesela kira artışlarından tutun, elindeki malı stoklamak gibi. Depremin ikinci günü çadır bulamadık. Birkaç arkadaşımız var, geceleri çıkıyoruz. O kadar yıkım var ki, yetişilemeyen çok yer var. En azından aileleri sarmaya gidiyoruz, teselli etmeye gidiyoruz. Akşamları oturup yalnız kaldığımızda ağlıyoruz ya, çocuk sesleri ya… Çok kötü. İnsanlarda dışarıda üşüyor. O esnada çadır bulamamışım, çadır yok. Arkadaşlar internet sitelerinden Kızılay'ın çadır sattığını görmüş. Hatta Ankara Eczacı Odası da almış. 2 bin 50 çadır vardı, uluslararası koşullar uygun. 20 bin olsa alacağız. Kızılay'ın iştiraklerinin çadır sattığı biliniyor. İnsanlar ölmüş, titriyor, ben oradan nereden alacağımı düşünmem. Çadır var mı, var. Trol hesaplar 10 bine çadır var diyor, ama bu izolasyonlu uluslararası çadır, biz 19 küsur bine aldık, artı KDV, artı nakliye. Devlet kurumları arasında KDV'siz olmaz. Geçen gün Fransa'dan uçak getirdim 1 milyon Euro, devlete stopaj olarak 200 bin Lira verdim. Ama ben stopaj vermeyim diye yeni bir kanun oluşturmak lazım. Ama şu durumda sistem batar, KDV olmazsa olmaz. Orada insanlar ölüyor, Kızılay çadır satar satmaz benim tartışmam değil. Sevgili Mahsun Kırmızıgül de oradaydı. Hemen 5 ayrı yere dağıtıldı. Yarın da bütün alımların faturaları çıkacak. En fazla konteyner ve çadır satılıyor. Bana gelen eleştiri şu; neden Kızılay'a isyan etmedin. Benim görevim bu değil.'

'AFAD DA KIZILAY'DAN ÇADIRLARI PARA İLE ALIYOR'

'Kızılay'ı mecbur bırakabilirdiniz?' diyen İlker Karagöz'e, Haluk Levent, 'Ankara Eczacı Odası da, AFAD da Kızılay'dan çadır alıyor. Bu benim konum değil. Şu anda televizyona çıkmak bile vakit kaybı ama insanlar merak ediyor. Benim konum oradaki insanlara çadır yetiştirmek.' dedi.

Haluk Levent, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Ben bu çadırları almasaydım başka kuruluş alacaktı. Hepsi faturalı, paralı alıyor. Neden satıp satmadığını sorgulayamam ben. Ertesi gün yönetimle görüşüp yazışalım mı, benim en baştaki görevim orada çadır sağlamak. Kızılay'ın çadırları ücretsiz verme durumu onların yönetim kurulu ile ilgili. AFAD da Kızılay'dan çadırları para ile alıyor. Ücretsiz alamaz. Orada bir muhasebe var çünkü. Benim içime sinmiyor ama o anda yapılacak bir şey yok. Deprem zamanı bu içime sinmiyor. Ama bu sonra tartışılır bunu da ben alamam.' diye yanıt verdi.

Bakmadan Geçme