Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Krizin nedeni Batı merkezli bilim anlayışı"

Bingöl Üniversitesi 2021-2022 Akademik Yıl Açılış Töreni'ne katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Bugün küresel olarak yaşanan birçok sorun ve krizin temelinde, Batı merkezli gelişen bilim anlayışı vardır." dedi.

TAKİP ET

Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi'nde düzenlenen törene katılan Erbaş, İslam medeniyetinin ve Kur'an-ı Kerim'in okumaya ve bilime çok önem verdiğini söyledi. Müslümanlara ilmin farz olduğunu dile getiren Erbaş, 'Vahyin ilk asrından itibaren büyük bir ilmi inkişaf gerçekleştiren İslam toplumu, 7. yüzyıldan Rönesans'a kadar yaklaşık 7 asırlık bir zaman zarfında, bilimin bütün alanlarında insanlığın ufkunu aydınlatmış; teorik ve pratik boyutta ilmin öncüsü olmuştur. İnsanlık tarihinin ilim ve hikmet açısından en görkemli dönemi olan İslam medeniyetini anlamak oldukça önemli bir husustur. 7 kıtada İslam medeniyetinin çok güçlü izleri vardır. İlk inen ayetlerde okumaktan, yazmaktan, kalemden, öğrenmekten, öğretmekten bahsedilmiştir, ikinci indirilen sureye de 'Kalem Suresi' adı verilmiştir. Buradan alacağımız mesaj bu medeniyetin mensuplarının elinden kitap ve kalem düşmeyecek. Gençlerimizde kitap, kalem, okumak, öğrenmek olduğu müddetçe biz hep yükseleceğiz.' diye konuştu.

'İNSANLIK DERİN BİR ANLAM KRİZİNDE'

Son iki asırdır dünyada köklü değişikliklerin yaşandığına dikkat çeken Erbaş, dünyadaki krizin nedeni olarak Batı merkezli gelişen bilim anlayışına işaret etti. Erbaş, 'Bugün küresel olarak yaşanan birçok sorun ve krizin temelinde, Batı merkezli gelişen bilim anlayışının insana, evrene ve hayata bakıştaki bencillik ve insanın Allah ile ilişkisi bağlamında oluşturduğu marazi ve paradoksal yaklaşım vardır. Özellikle, Allah, varlık, alem ve bilgi arasındaki vazgeçilemez bağ kopartılınca insanlık derin bir anlam ve vahim bir ahlak krizine düçar olmuştur. Söz konusu bütünlük dağılınca akıl-vahiy, din-bilim arasındaki denge de bozulmuştur. Din adına aklı öteleyenler de akılcılık adına inancı öteleyenler de hakikate aynı şekilde zarar vermişlerdir. İslam ilim geleneğinde vahiy ve akıl, hüküm ve hikmet, ahlak ve irfan birbirinden ayrılmamıştır. Hikmet, ortak aklın ve insanlık birikiminin neticesi ve özüdür. Kim isterse bilgiyi, hikmeti, irfanı Allah ona verir buyuruyor Rabb'imiz. Son iki asra yakından baktığımızda, bilim, bilgi ve felsefenin oldukça öne çıkmasına rağmen bireysel ve toplumsal anlamda tarihin en büyük krizlerinin yaşandığını görmekteyiz. Bilimsel, teknik ve sosyal alanda yaşanan gelişmelerin insanlığı neden daha güzel bir hayata taşımadığı sorusu oldukça önemli ve üzerinde düşünmeye değer bir mevzudur. İçinde yaşadığımız bilgi çağında bilgiye ulaşmak oldukça kolaylaşmakla beraber, doğru bilgiye ulaşmak alabildiğine zorlaşmaktadır. Enformasyon çağında bilginin ve hakikatin alabildiğine manipülasyona maruz kaldığına şahit oluyoruz.' ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme