Davutoğlu: 'İşgali kınıyoruz.'
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Rusya'nın bu sabah Ukrayna'ya başlattığı askeri harekata ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Rusya'nın Uluslararası Hukuka, BM kararlarına ve bütün ilgili belgelere aykırı olan bu işgalini kınadıklarını ve kesinlikle kabul etmediklerini söyledi. 'TÜRKİYE BU OPERASYONLARDAN EN ÇOK ETKİLENECEK ÜLKE'
Türkiye'nin bu operasyondan en fazla etkilenebilecek ülkelerden birisi olabileceğine dikkat çeken Ahmet Davutoğlu, 'Bu soğuk savaş döneminde dahi süren Helsinki sürecinin ve AGİT sürecinin de etkisini fiilen kaybetmesi sonucunu doğurabilir.' dedi.
'AFRİKA SEYAHATİ ÖNGÖRÜLEMEZ KRİZİN YANSIMASIDIR'
Bu gelişmeler yaşanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika'ya gerçekleştirdiği ziyareti de eleştiren Davutoğlu, Erdoğan'ın seyahatini, 'Krizin böylesine tırmandığı bir dönemde Cumhurbaşkanı'nın Afrika seyahati yapmış olması, seyahati yarıda kesmiş olsa bile, kriz konusunda öngörülemez tutumun bir yansımasıdır.' şeklinde yorumladı.
Türkiye'nin atması gerekena adımlara ilişkin kişisel sosyal medya hesabı üzerinden 12 maddelik bir yol haritası çizen Davutoğlu, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
'Ankara'da hem askeri hem de diplomatik olarak bir kriz masası kurulmalıdır. Krizin böylesine tırmandığı bir dönemde Cumhurbaşkanı'nın Afrika seyahati yapmış olması, seyahati yarıda kesmiş olsa bile, kriz konusunda öngörülemez tutumun bir yansımasıdır. Şu andan itibaren Ankara'da Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay ve İstihbarat birimlerinin bir araya gelmesinden oluşacak kriz masasıyla gelişmeler anlık olarak takip edilmeli ve atılması gereken adımlar derhal atmalıdır. Türkiye bu kriz konusunda ilkesel tutumunu ortaya koymalıdır. Montrö ve Minsk anlaşmaları başta olmak üzere uluslararası taahhütlere ve ulusal sınırların değişmezliği ilkesine herkes saygı göstermeli ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğü korunmalıdır. Türkiye acilen ateşkes sağlanması için hem taraflar nezdinde hem de NATO ve BM Güvenlik Konseyi nezdinde temaslarda bulunmalıdır. Türkiye Montrö anlaşmasının getirdiği şartlara bütün detaylarıyla uyacağını ilan ederek hem Kiev'de hem Moskova'da bu anlaşmayla ilgili hususları dile getirmeli ve bir çatışmada doğrudan boğazları ilgilendirecek şekilde taraf olmasının önüne geçmelidir. Türkiye Karadeniz bölgesindeki bütün ülkelerle olabilecek gelişmeler konusunda ikili istişareleri derhal başlatmalıdır.Bu gelişmelerden olumsuz etkilenebilecek Tatar soydaşlarımız konusunda taraflar nezdinde temaslarda bulunarak Kırım'daki çok büyük acılar çekmiş Tatar soydaşlarımızın bir kez daha acı yaşamasının önüne geçecek adımlar atılmalıdır. Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri, başta siyasi partiler olmak üzere toplumu, ilgili bütün kurumları şeffaf bir şekilde bilgilendirmeli, her türlü senaryoya hepimizin hazırlıklı olmasını sağlamalıdır.'