Çakır: Oyun çok büyük
Anadolu Basın Birliği (ABB) Erzurum Şube Başkanı Mehmet Musa Çakır, 'Batılı ülkelerdeki seçimlere Türk medyası müdahale edecek olsaydı, onlar kıyameti kopartırlardı. Ama ne hazin ki, batı medyası, içerideki işbirlikçileri sayesinde Türkiye'deki seçimlere ilişkin olarak her türlü algı operasyonunu hiç çekinmeden yürütüyor' dedi.
Anadolu Basın Birliği (ABB) Erzurum Şube Başkanı Mehmet Musa Çakır, 'Batılı ülkelerdeki seçimlere Türk medyası müdahale edecek olsaydı, onlar kıyameti kopartırlardı. Ama ne hazin ki, batı medyası, içerideki işbirlikçileri sayesinde Türkiye'deki seçimlere ilişkin olarak her türlü algı operasyonunu hiç çekinmeden yürütüyor' dedi.
ABB Erzurum Şube Başkanı Mehmet Musa Çakır, birçoğu ABD'de olmak üzere batılı ülkelere ait yayın kuruluşlarının Türkiye'deki seçimlere gösterdiği yakın ilginin sadece enformasyon düzleminde ele alınamayacağını söyledi. Batı medyasının ortaya koyduğu ve objektiflikten bütünüyle uzak bu tutumunun kabul edilemez olduğunu dile getiren Çakır, 'Bir yayın kuruluşu, herhangi bir ülkedeki seçimi ve sonuçlarını haberleştirebilir, bu gayet doğal bir durumdur. Ama bir yayın kuruluşu, bir başka ülkedeki seçimleri etkilemeye ve algı oluşturmaya yönelik yayın yapıyorsa, bunun adı yayıncılık değil, yancılık olur' diye konuştu.
Taşeronları var
Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Seçim sürecinde bunu hep birlikte gördük. Batı medyası işini gücü bıraktı ve resmen Türkiye'de millet iradesi üzerinde operasyon gerçekleştirmeye kalktı. Aynı şeyi bizim medyamız yapacak olsa, batılı ülkeler demokrasilerine ve iç işlerine karıştığımızı öne sürerek kıyameti kopartırlardı. Ama onlar yapıyorlar, çünkü içeride işbirlikçileri var. Onlar Türkiye'de diledikleri gibi at koşturabiliyorlar, çünkü içeride yine kendilerinin beslediği taşeronları var, maşaları var, kuklaları var'
Siyaset tarihi kaydedecek
14 ve 28 Mayıs seçimlerinin işte bu yüzden önemli hale geldiğinin altını çizen Anadolu Basın Birliği Başkanı Mehmet Musa Çakır, 'Burada Türk basını da bir karakter ortaya koymak zorundadır. Milli Mücadele dönemine damgasını vurmuş Türk basın geleneğinin kodlarında e mayasında kesinlikle millilik ve yerlilik vardır. Bir kısım Türk medyası da, ne yazık ki yabancı yayın kuruluşları ile el ele vermiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirme operasyonuna ortak olmuştur. Bu girişimlerin hepsi boşa çıkacak ve Türk halkının iradesine müdahaleleri bir kez daha sonuçsuz kalacaktır. İlaveten yabancı yayın kuruluşları ile onların içerideki işbirlikçilerini siyaset tarihi tek tek kaydedecek ve bulunacakları yer ise utanç sayfaları olacaktır' dedi.