Bu haber çok konuşulacak... Koronanın nüfusu azaltacağı komploları doğru olabilir mi?

2019'da hayatımıza giren koronavirüs ya da Kovid-19 dünyayı kasıp kavurdu. Aradan geçen 2 buçuk yıla rağmen hal bilinmezleri olan virüse dair çok sayıda komplo ortaya atıldı. Bunların başında da, virüsün laboratuvar ortamında, dünya nüfusunu azaltmak için oluşturduğuna dair komplo geliyordu.

Çin Komünist Partisinin yayın organı Global Times gazetesinde yayımlanan bir haber, o komplonun doğru olabileceğini akla getirdi.

Söz konusu habere göre, 2021 doğum oranlarına dair verileri paylaşılan 29 kent ve bölgenin çoğunda, doğum oranlarının son on yılların en düşük seviyesinde olduğu görüldü.

Ülkede yenidoğan sayısının en yüksek olduğu bölgeler, Guangdong, Henan, Şandong, Siçuan, Hıbey, Anhui, Guanzi, Ciangsu, Hunan ve Guizhou eyaletleri oldu.

Bu 10 bölgeden sadece altısında 500 bini geçen yenidoğan sayısı, sadece Guangdong'da 1 milyonun üzerine çıkabildi.

Hunan'da yaklaşık 60 yıldan sonra ilk kez 500 binin altına düşen yenidoğan sayısı, Henan'da 44 yılda sonra ilk kez 800 bini aşamadı.

Ciangşi'de ise yenidoğan sayısı 72 yıl sonra ilk kez 400 binin altına düştü.

Ulusal Sağlık Komisyonuna bağlı aile ve nüfus birimi yöneticisi Yang Wenzhuang, nüfusla ilgili düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, Çin'in nüfus artış oranının önemli ölçüde yavaşladığını söyledi.

NÜFUS ARTIŞININ NEGATİFE DÖNMESİ BEKLENİYOR

Yang, 2021 ila 2025'i kapsayan 14. Beş Yıllık Plan süresinde nüfus artışının negatife dönmesinin beklendiğini ifade etti.

Çinli nüfus bilimciler, nüfusta düşüş trendinin gelecek yıllarda ülkede hakim eğilim olacağını ve uzun bir süre devam edeceğini tahmin ediyor.

Nüfus bilimciler, negatife dönen nüfus sorununun çözülmesi için nüfusun genel kalitesinin geliştirilmesi ve ekonomik ilerleme planlarının değiştirilmesi gerektiğini ifade ediyor.

DOĞUM ORANI BİR ASIRDAN UZUN BİR SÜRE DÜŞEBİLİRMİŞ

Çin ve Küreselleşme Merkezi araştırmacılarından ve nüfus uzmanı Huang Wenzheng, nüfusta beklenen düşüş trendinin, uzun yıllar süren düşük doğurganlık oranının kaçınılmaz sonucu olduğunu söyledi.

Huang, Çin'deki doğum oranının en az 100 yıl daha azalmaya devam edebileceğini belirtti.

Doğum oranının düşmesine ilişkin sorunlara değinen Huang, bunların üç çocuk politikasıyla kısmen aşılabileceğini ancak kısa vadede durumun tersine dönmeyeceğini ifade etti.

Huang, düşük doğurganlık oranının, muhtemel anne baba sayısının da daha az olacağı anlamına geldiğine dikkati çekti.

Çocuk sahibi olmak isteyenlerin sayısının da hızla azaldığını kaydeden Huang, bu durum düşük doğurganlık oranı ile bir araya geldiğinde nüfus büyüme oranının hızla gerilediğini dile getirdi.

Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesinin yayımladığı 'Dünya Nüfus Beklentileri 2022' raporunda, Çin nüfusunun 2023'ten itibaren azalmaya başlayarak yüzyıl sonunda bugünkünün yarısına yakın bir seviyeye ineceği öngörüsüne yer verilmişti.

Mevcut doğurganlık eğilimleriyle Çin nüfusunun 2023'ün başından itibaren 'mutlak azalma sürecine' gireceği belirtilen rapordaki verilere göre, 2022'de Çin'in nüfusu 1 milyar 426 milyon iken, 2050'de 1 milyar 317 milyona düşecek.