"Ezan ve namaz bölgesel değil, evrensel ibadetlerdir"
Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit, sosyal medyayı ikiye bölen 'Türkçe namaz' tartışmasıyla ilgili, 'Ezan ve namaz bölgesel değil, evrensel dinî ibadetlerdir.' dedi.
Sosyal medyada gündem haline gelen 'Türkçe namaz' tartışması ile ilgili kendisine ulaştığımız, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit, bu tür tartışmaların Cumhuriyet'in başlangıcından bugüne kadar aralıklı olarak nükseden ideolojik tartışmalar olduğunu söyledi. 'NİYET VE DUA HERKESİN KENDİ DİLİNDE YAPILIR'
Namaz ibadetinde, niyet ve duaların, kişilerin kendi dilinde yapıldığını belirten Prof. Dr. Geçit, 'Dünyanın neresine giderseniz gidin ezan da, namaz da Kur'an dili olan Arapça ile eda edilir. Zaten namazda tekbir ve selam arasındaki sureler Arapça okunur. Kişi namaza başlarken niyetini kendi diliyle getirir, namazı bitirirken de duasını kendi diliyle yapar. Mevlit mesela Türkçe'dir. Kimse ona itiraz etmez, çünkü ibadet değil kültürel bir öğedir. Bu nedenle her millet mevlid gibi değerlerini yöresel diliyle okur.' dedi.
'KENDİ DİLİNDE NAMAZ VE EZAN KAOSA NEDEN OLUR'
Öte yandan, namazın da ezanın da yöresel ibadetler olmadığının altını çizen Prof. Dr. Salih Geçit, her dilde ayrı ayrı namaz kılınır ve ezan okunursa, bu durumun kaosa neden olacağını ifade etti. Prof. Dr. Geçit, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Namaz ve ezan yöresel veya ulusal değil, evrensel ve dini ibadetlerdir. Düşünelim şimdi, Türkiye'de bir sürü dil var. Herkes kendi dilinde namaz kılarsa kargaşa ortaya çıkar; Abhazca namaz, Kürtçe namaz, Türkçe namaz… Bunun sonu gelmez. İstanbul'da binbir millet var. O zaman Sultanahmet'te hangi milletin dilinden namaz kılınacak? Dolayısıyla burada esas, halk kitlelerini ortak paydada buluşturmaktır ve o ortak payda da namaz için Kur'an dili olan Arapçadır. Aynı şekilde dünyada da Müslümanlar var. Bir Japon Müslüman Ağrı'ya geldiğinde hoparlörden Türkçe ezan duysa bunun ezan olduğunu bilemez. Ama Allahüekber'i duyarsa bunun ezan olduğunu bilecektir. Bu, Türkiye'den yurt dışına giden Müslümanlar için de geçerlidir. Dolayısıyla ezan da namaz da, bütün dünyada Müslümanlar için evrensel ortak dildir. Kaldı ki ezan ve namazda tekrar edilen ifadeler dünyanın her tarafında kullanılan farklı dillerin ortak ifadeleri haline de gelmiştir.'
'CAMİ CEMAATİNİN NAMAZIN DİLİYLE DERDİ YOKTUR'
Türkçe namaz tartışmasının tamamen ideolojik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Geçit, 'Bu tartışmaya girenlere bakın, bu suni problemin, çoğunlukla namaz kılmayanların ortaya attığı tartışma mahsülü olduğunu göreceksiniz. Yoksa cami cemaatinde kimsenin namazın diliyle ilgili bir derdi, herhangi bir sorunu yoktur. Sultanahmet'e, Süleymaniye'ye gidip sorun kimse bunu düşünmemiştir. Bunlar, farklı platformlarda dile getirilen ve daha çok siyasi faaliyet güdenlerin ortaya attığı ideolojik tartışmalardır.' ifadelerini kullandı.