Ali Babacan'dan 'Yıldızlar Takımı' benzetmesi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olarak açıklandığı toplantıdan sonra açıklama yaptı.

Ali Babacan'dan 'Yıldızlar Takımı' benzetmesi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ali Babacan Kılıçdaroğlu'nun adaylığıyla ilgili ilk kez katıldığı televizyon programında konuştu.

Toplantının perde arkasını konul olduğu programda değerlendiren Babacan, Millet İttifakı’nın mutabakatı sonrası oluşan kadroyu yıldızlar takımına benzetti.

Babacan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“YILDIZLAR TAKIMI OLUŞTURDUK”

“Genel başkanlar, cumhurbaşkanı yardımcısı adayı oldu. Vatandaşlarımızdan oy isterken tek bir kişiye oy istemeyeceğiz. Bir kadroya oy isteyeceğiz. Bir yıldızlar takımına oy isteyeceğiz. Altı genel başkan, iki çok kıymetli ve başarılı belediye başkanı arkadaşımızla yıldızlar takımı oluşturduk. Sayın Kılıçdaroğlu birikimiyle, siyaset ve devlet adamı niteliğiyle cumhurbaşkanı olmaya çok layık bir isim. Ama tek adama oy vermiyorsunuz. Takım olarak yöneteceğiz.”

“İMAMOĞLU VE YAVAŞ’LA TAKIMI GÜÇLENDİRDİK”

“Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı da hükûmet tarafına ileride cumhurbaşkanının takdir edeceği bir tarihte ekleyerek takımı güçlendirdik. Çok güçlü bir kadro oldu. Şampiyon takımız. Şampiyon olacak takımız. Ligdeki diğer takıma bakıyoruz, zaten bir tane oyuncu var.”

“PERŞEMBE GÜNÜ ALTI İMZANIN ÇAPASI ÇOK ÖNEMLİ ROL OYNADI”

“Perşembe günü altı genel başkan imzasıyla pazartesi günü tekrar toplanacağımızı ilan ettik. Çok önemliydi. Diplomaside buna ‘çapalamak’ denir. Çapayı atarsınız, tekne döner dolaşır ama çok da uzağa gitmez. Altı imzanın çapası, pazartesi günkü toplantının gerçekleşmesinde çok önemli bir rol oynadı. Diplomasi için, yeni fikirlerin üremesi için, her partinin kendi içinde değerlendirmesi için fırsat oluşturdu.”

“AKŞENER’İN TOPLANTIYA KATILMASININ ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜK”

“Cumartesi günü beş imzalı bir şey yayınlamadık. Sadece siyasi deklarasyon yaptık. Hâlâ pazartesi günü saat 14.00’e kadar Sayın Akşener’in imzasının gereği olarak gelip toplantıya katılmasının önünün açık olması gerektiğinin, sandalyenin orada durmasının çok önemli olduğunu düşündük. Gerekince imza ama imza zarar verecekse de daha farklı, sadece bir siyasi duruş... Bunların hepsi ince ince, nakış işlermiş gibi işlenmiş bir süreç.”

“FİKİR PAZAR ÖĞLEDEN SONRA DOLAŞMAYA BAŞLADI”

“Dün Sayın Akşener’in gelmiş olmasından çok büyük memnuniyet duyduk. Gerçekten çok sevindik. Tokalaştık, oturduk, kahve içtik. Masaya geçtik. CHP’de oluşturulan, daha sonra İYİ Parti’ye sunulan, daha sonra İYİ Parti’nin de benimsediği teklifi (İmamoğlu ve Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcılığı) değerlendirdik. Hem siyasi hem hukuki açıdan iyice irdeledik. Fikir pazar günü öğleden sonra dolaşmaya başlıyor. Hukukçu ekibimizi Saadet Partisi’ne çağırdım. İki defa toplantıdan ayrılıp hukukçu ekibimizle hukuki ve siyasi değerlendirmemizi yaptık. Çünkü biz imzayı çok önemsiyoruz. Altında imza varsa gereği yerine gelmeli. İmzayı bırakın söz dahi çok önemlidir, ağzından çıktı mı yerine gelmeli.”

“TOPLANTI SAATİNE KADAR GÖRÜŞME TRAFİĞİ DEVAM ETTİ”

“Pazar günü öğleden sonra bu hareketlilik bize intikal etti. Arkasından akşam gece yoğun bir telefon trafiği yaşadık. Benim gece 02:30 mu neydi en son telefon görüşmem. Sabah tekrar devam ettik. Toplantın olacağı saate kadar da bu görüşme trafiği devam etti. Tabii çoklu bir müzakere ortamı olduğu için hem ikili bazda bu trafikler oluyor, bazen daha fazla; üçlü beşli istişareler oluyor. Ama sonuçta iş bitti. Ve uzlaşıyla bitirdik biz bu işi. Bu çok kıymetli bir şey.”

İYİ Parti’nin açıklamasına üzüldüklerini dile getiren Babacan "Keşke olmasaydı’ dedik ama artık bunların hepsi geçmişte. Siyasetçilerin işi; yarınlara bakmak, ülkenin yarınlarını düşünmek. Özellikle gençleri düşünmek.” ifadelerini kullandı.

“KOLAY BİR SÜREÇ OLMADI ANLAYIŞLA KARŞILAMAMIZ LAZIM"

"Hem Sayın Akşener hem de İYİ Parti için kolay bir karar süreci olmadı." diyen Babacan, "Bunu anlayışla karşılamamız lazım. Her partinin kendi değerlendirmesi farklı. Kendi içinde farklı fikir akımları oluyor. Bunları çok haklı görmek lazım çünkü demokraside baskı olmaz. Demokraside her şey tartışılır. Parti yönetimleri ve genel başkanları da bunları nihayetinde belli bir çerçevede tutmak için çalışırlar. Liderlik biraz da bunu gerektiren bir şey.” diye konuştu.

Bakmadan Geçme