23 yıldır dinmeyen acı
Gaziantep'ten Londra'ya kaçak yollarla çalışmaya gitmek için evden çıkan Murat Okçu'dan 23 yıldır haber alınamıyor. Gittiğinde 19 yaşında olan kayıp oğlunun ve oğlunu yasa dışı yollarla yurt dışına götürmek isteyenlerin bulunmasını isteyen anne, 'Bizim istediğimiz sağ ise gelsin, öldüyse de bir mezarı olsun istiyoruz' dedi.
Gaziantep’ten Londra’ya kaçak yollarla çalışmaya gitmek için evden çıkan Murat Okçu’dan 23 yıldır haber alınamıyor. Gittiğinde 19 yaşında olan kayıp oğlunun ve oğlunu yasa dışı yollarla yurt dışına götürmek isteyenlerin bulunmasını isteyen anne, “Bizim istediğimiz sağ ise gelsin, öldüyse de bir mezarı olsun istiyoruz” dedi.
Murat Okçu’nun ablası Özgül Çınar, kardeşinin 2000 yılında çalışmak üzere Londra’ya gitmek için evden çıktığını ve bir daha kendisinden haber alamadıklarını ifade etti. Murat Okçu’dan haber alamayan aile, 2005 ve 2009 yıllarında Cumhurbaşkanlığına ve Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Daire Başkanlığına bulunması için talepte bulundu. Olayın ardından harekete geçen polis ekipleri şüpheli şahısları gözaltına aldı. Şüpheliler ifadeleri alındıktan sonra delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Okçu ailesine Murat’tan olduğu iddia edilen bir mektup geldi. Mektupta iyi olduğu, evlendiği ve geri dönmek istemediği ifadeleri yer aldı.
Murat Okçu’nun birlikte kaçak yollarla yurtdışına gittiği arkadaşına ulaşan aile, arkadaşı tarafından Okçu’nun Sırbistan sınırından geçerken suya düşerek öldüğünün söylenmesi üzerine büyük şok yaşadı. Aile, tüm çabalarına rağmen çocuklarının izini bulamadı. Oğullarının öldüğü iddiaları üzerine aile, oğlunu yasa dışı yollarla götürmek isteyenler ve oğlunun öldürülmesine ya da kaybolmasına neden olanların bulunmasını istedi.
“23 yıl oldu hala arıyoruz”
Kaybolan Murat Okçu’nun kuzeni Mevlüt Levent Direk, “Kuzenim Murat Okçu, yasa dışı yollarla Londra’ya gitmek için evde ayrıldı. Gaziantep’te ikamet eden Vakkas Aslan isimli şahıs ile tanışıyor ve belli bir meblağ karşılığında İngiltere’ye götüreceklerini söylüyorlar. Yaklaşık 12 bin Mark karşılığında anlaşılmıştı. 12 bin Mark’ın yarısını giderken geri kalan yarısını da İngiltere’ye ulaştığı zaman kendisine başka şahıslara teslim edilecek diye anlaşma yapılmış. Yola çıkıyorlar, İstanbul’da 12 kişilik grup halinde uçakla Bosna Hersek’e geçiyorlar. Bu grubu da Bosna Hersek’te Ali isminde taksici ile Sırp sınırına götüreceğini söyledi. Taksici Ali isimli kişi 12 kişilik grubu alıp Sırp sınırına götürmüş. Sırp sınırında da başka birine teslim etmiş. Sırp ile İtalya sınırında teslim ettikleri kişiyle beraber dereyi geçmek için bindikleri traktör römorkuna binip geçmeye çalışırken traktör yan yatmış. Biz kendisiyle gidenlere ulaştık onlar bize söyledi. Rafet Dilek ve Mustafa Güneş isimli kişiler halen şu an Gaziantep’te olan Mehmet Bozoğlu’na ulaştık. Römorkun orada devrildiğini ve römorkun içinden hepimizin çıktığını ve orada bir kişinin aramızda eksik olduğunu söyledik. Bizi oraya götüren şahsın gelip baktığını Murat Okçu’nun aralarında olmadığını beyan ediyorlar. Bize verilen bilgi bu şekil ve en son biz o şekil bir haber alınca biz tabii burada araştırmalara gittik. Bir sonuç elde edemedik, arama yapılmamış, şebeke tarafından direkt orada denilmiş durmayalım, askerler geliyor. Murat Okçu, arkadaki gelen grupla geçecek. Hiçbiri yoktur. Biz tek tek hepsine ulaşmaya çalıştık. Ulaştıklarımızla görüştük. Bunların hiçbirinde de Murat Okçu’yla görüşen olmadığını bize beyan ettiler. Götüren kişilerin şahısların isimlerini verdik. Hepsinin yakalandığını, ifadelerinin alındığını ve delil yetersizliğinden serbest bırakıldığı bilgisini aldık. Fransa’da Murat Okçu’yla gidenin bir tane kişi vardı. Mustafa Güneş, Fransa’ya giden onun orada Fransa’daki ifadesini istinaden orada kaçak durumdaymış zaten o zamanlar Mustafa Okçu da iltica etmiş. Fransa’da ifadesi alınınca Murat Okçu İtalya’ya kadar bizimle Fransa’ya kadar geldi diye orada beyanı var. Sonra biz kendisine ulaştık dedik. Niye böyle bir bilgi verdin dedik. Biz burada iltica etmiş durumdayız. Mecbur bu şekil söylemek zorunda kaldım. Yoksa benim başım yanar diye bu şekil bilgi vermek zorunda kaldım diye bize şifahen bilgi verdi. Murat Bey biz 23 sene oldu, 23 senedir hala arıyoruz. Hala araştırıyoruz. Elimizden geldiği kadar yetişebildiğimiz kadar yani bir an önce gelmesi hastanesi var. Özürlü kardeşi var burada yani ailesi perim perişan yani ölüsü de olsa dirisi de olsa biz sadece yani bilelim, yani ölmüşse ölmüştür, neredeyse öldüyse orada ölüsünü bilelim, yani içimize bir rahatlık etsin çünkü kayıp daha kötü kayıp olduğu için her gün ölüyor insanlar” şeklinde konuştu.
“Ölmeden oğlumu gözümle görmek istiyorum”
23 yıldır oğlundan haber alamayan ve ölmeden çocuğunun yüzünü görmek isteyen anne Sultan Okçu, “Makinayla yaşıyorum. Çocuğumu getirinde gözüm açık göreyim. Köprüden geçerken Murat’ın düştüğünü gören arkadaşları, ‘Murat diye seslendik arkasına döndüğünde baktı ve geri yürümüş’ dediler. Muradım, gelsin boynuna sarılırdım ölmeden gözümle görmek isterim. Benim oğlum neredeyse öldüyse de sağ ise onların haberi var, söylemediler ve bizim haberimiz yok dediler” ifadelerini kullandı.
“Sağ ise gelsin, ölüyse de bir mezarı olsun istiyoruz”
Yurt dışına kaçak yollarla gitmeye çalışırken kaybolan ve 23 yıldır haber alınamayan Murat Okçu’nun kız kardeşi Özgül Çınar, “Kardeşim Murat Okçu’nun bir an önce bulunmasını istiyorum. Ölüyse de diriyse de bulunmasını istiyoruz başka bir şey istemiyoruz. Çalışmak için yurt dışına gitti ve o günden beri bulunamadı. Ekonomik sıkıntılar yüzünden Sırbistan da işte kaybolduğundan sonra da haber alınamadı. Annem gözü açıkken görmesini istiyoruz. Bir an önce bulunmasını istiyorum. Sağ ise gelsin, ölüyse de bir mezarı olsun istiyoruz. Ben şebekenin bulunmasını istiyorum ve cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.