- Haberler
- Güncel
- 'Nitrat Eylem Planları İzleme ve Raporlama Metodolojisinin Kurulması Yoluyla Suların Tarımsal Kirliliğe Karşı Korunması Projesi'
'Nitrat Eylem Planları İzleme ve Raporlama Metodolojisinin Kurulması Yoluyla Suların Tarımsal Kirliliğe Karşı Korunması Projesi'
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün faydalanıcısı olduğu 'Nitrat Eylem Planları İzleme ve Raporlama Metodolojisinin Kurulması Yoluyla Suların Tarımsal Kirliliğe Karşı Korunması Projesi'nin farkındalık oluşturma faaliyetleri devam ediyor.
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün faydalanıcısı olduğu ‘Nitrat Eylem Planları İzleme ve Raporlama Metodolojisinin Kurulması Yoluyla Suların Tarımsal Kirliliğe Karşı Korunması Projesi’nin farkındalık oluşturma faaliyetleri devam ediyor.
Türkiye’de tarımsal kaynaklı nitratın, su kaynaklarında neden olduğu kirlenmenin tespit edilmesi, azaltılması ve önlenmesi konusunda düzenli çalışmalar yürütülmesini amaçlayan projenin Yerel Farkındalık Oluşturma Toplantısı Adana’da yapıldı. Toplantıda suyun ve toprağın gelecek için korunması gereken en önemli miras olduğu belirtilerek bunda üreticilere büyük görev ve sorumluluk düştüğü vurgulandı.
Yüreğir Kültür Merkezinde 15 ilçeden üreticilerin ve teknik personellerin katılımıyla yapılan toplantının açılışında konuşan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, su kaynaklarına sahip olma adına politik görüşün tüm dünyayı kapladığını ifade ederek, “Eskiden bir şeyin kıymetsizliği ifade edilirken sudan ucuz tabiri kullanılırdı. Geldiğimiz noktada sudan ucuz ifadesi değersizlikten öte suyun değerinin artmasıyla daha değerli hale geldi. Gıda ve su savaşlarının hakim olacağı yüzyıla doğru gidiyoruz. Bu noktada elimizde var olan kaynakları korumak ve bunları sürdürülebilir kılmak bir sonraki nesillere taşımak yeryüzünde nefes alıp veren herkesin görevidir” dedi.
Dünya üzerinde var olan toprağı ve suyu artırmanın mümkün olmadığını, gıdanın ve üretimin öneminin ön plana çıkmasıyla bu iki kaynağı korumanın vatan savunması kadar önemli hale geldiğini vurgulayan Kökçüoğlu, “Sürdürülebilir gıda arzını yaparak toplumun karnını doyuracak olan üreticilerimizdir. Toprak ve su yan yana gelmediği iklim de müsait olmadığı sürece sürdürülebilir gıda arzını sağlama şansımız yok. Bize düşen toprağı ve suyu korumak. Toprağın bir değer olduğunu, suyun artık bir gıda olduğunu israf edildiğinde vicdan azabı duyulması gerektiğini bilmemiz gerekiyor. ”şeklinde konuştu.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarımsal Çevre ve Doğal Kaynakları Koruma Dairesi Çalışma Grup Sorumlusu Yusuf Gürbüz de tarımsal üretimde verimliliği artırmada kullanılan girdilerin su ve gübre olduğunu belirterek “Gübrelerin bilinçsiz şekilde kullanımı sonucunda yer üstü ve yeraltı sularında kirlenme meydana geliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak su kaynaklarının tarımsal sulamadan kaynaklanan kirlilikten kurtarmak için çalışmalar yürütüyoruz. Tarımsal faaliyetten kaynaklanan kirlenmiş veya kirlenme tehdidi altında olan hassas bölgeleri köy bazlı olarak çalışarak belirledik ve bu bölgelerde kirliliği önlemeye yönelik tedbirleri içeren Nitrat Eylem Planlarını hazırladık” dedi.
Toplantıda Proje Takım Lideri Henry Joergensen de ülkesi Danimarka’da hayvan çiftliklerindeki atıkların çevreyi ve suları kirletmeden bertaraf edilmesini sunumla anlattı. Toplantıda üreticiler de konuyla ilgili merak ettiklerini Proje Uzmanları Prof. Dr. Levent Başayiğit ve Prof. Dr. Mehmet Ali Yiğit’e sorma fırsatı buldu.