- Haberler
- Van
- 'Felç olursun, masada kalırsın' denilen hasta Lokman Hekim Van Hastanesinde sağlığına kavuştu
'Felç olursun, masada kalırsın' denilen hasta Lokman Hekim Van Hastanesinde sağlığına kavuştu
Yaklaşık 3 yıldır kalp kapağındaki yetmezlik nedeniyle sıkıntı yaşayan ve gittiği hastanelerde 'felç olursun, masada kalırsın' denilen hasta, Lokman Hekim Van Hastanesinde geçirdiği başarılı ameliyat sonucu sağlığına kavuştu.
Yaklaşık 3 yıldır kalp kapağındaki yetmezlik nedeniyle sıkıntı yaşayan ve gittiği hastanelerde ‘felç olursun, masada kalırsın’ denilen hasta, Lokman Hekim Van Hastanesinde geçirdiği başarılı ameliyat sonucu sağlığına kavuştu.
Siirt’te yaşayan Abdullah Şalk (68) isimli vatandaş, kalp kapağındaki yetmezlik nedeniyle İstanbul ve Diyarbakır’daki birçok hastaneye başvurdu. Gittiği hastanelerde doktorların ‘felç olursun, masada kalırsın’ demeleri üzerine Lokman Hekim Van Hastanesine gelen Şalk, burada yapılan başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel, Abdullah Şalk isimli hastanın ritim probleminden dolayı kalbin kasılma gücünün çok zayıfladığını ve yaklaşık yüzde 25’e düştüğünü ifade ederek, bunun hastanın kalbinde büyümeye neden olduğunu söyledi. Bu durumun hastanın kalp kapağında yetmezliğe neden olduğuna dikkat çeken Başel, “Hastamız yıllardan beri tedavi görüyor ama bu kapaktaki yetmezlik, 3-4 yıldır hastamızı çok rahatsız etmeye başlamış. Hatta hasta bize geldiğinde tuvalete bile gidecek durumda değildi. Yemek yiyemiyor, konuşunca bile nefesi daralıyordu. Tabi bu duruma hem kalbin zayıf olması hem de kapaktaki durumun ileri derecede olması yol açıyor. Bu kapağın bir şekilde düzelmesi gerekiyordu” dedi.
“Yanlış karar nedeniyle hastalar evde ölümü bekliyor”
Büyük hastanelerde verilen yanlış kararlar nedeniyle hastaların karamsarlığa düştüğünün altını çizen Prof. Dr. Başel, “Hastamızın gittiği her kardiyolog, ameliyat olması gerektiğini söylüyor ama ‘hasta ameliyat olamaz, evine gitsin’ diye karar alınmış. Tabi hastalar, büyük hastanelerde böyle bir karar alınınca, ‘Demek ki bunlar yapamadığına göre olmayacak’ diye düşünüyor ve evde ölümü bekliyor. Bize geldiğinde biz ameliyat gerektiğini, bu işin ameliyatsız olamayacağını, ameliyat olamazsa ilerde daha büyük bir sıkıntı yaşayacağını söyledik. Tabi bir insanın başına gelebilecek en kötü şey, aldığı nefesin yetmemesidir. Bundan daha kötü bir şey yok. Bu kısır döngünün durmasının tek yolu ameliyattır. İstanbul’daki o devasa binalardaki doktorlar ‘ameliyat olamaz’ deyince, biz ameliyat yapıp ters bir şey olursa, bu sefer hastalar diyecek ki ‘O doktor biliyordu ama bu doktor sırf para için bizi masada bıraktı.’ Üzerimizde böyle bir stres de oluşuyor. Üst üste iki hastamız evine gönderiliyor. Halbuki ameliyat olan hastamızdan biri şu anda geziyor. Bu hastamız da inşallah birkaç ay sonra rahatlayacak. Bunu insanları uyarmak için haber yapalım dedik. Bu şekilde iki hastamız var ama bunun gibi kim bilir kaç tane hasta bu şekildedir” ifadelerini kullandı
“Çok eziyet çektim”
Ameliyat olduktan sonra kendini iyi hissettiğini anlatan Abdullah Şalk isimli hasta ise “Ameliyat olmadan önce İstanbul’a gittim. Nefes darlığım vardı. Nefesim çıkmıyordu ve çok eziyet çektim. Bazı doktorlar ‘ameliyatın risklidir, tehlikelidir’ dedi. Şimdi çok iyiyim. Halil Hocaya teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Hiçbir doktor ameliyata yanaşmadı”
Hastanın oğlu Mehmet Şalk da, “Babamı İstanbul’a, Diyarbakır’a götürdük. Hiçbir doktor yanaşmadı. Kalp kapağı çürümüş. Doktorlar; ‘ameliyat etsek felç olabilir, ameliyattan çıkamaz’ deyince bizde ameliyat ettiremedik. Lokman Hekim Van Hastanesinde Halil Hoca ile görüştük. ‘Hastanızı ben ameliyat edeceğim’ dedi. Hastamız şu anda çok iyi. Kendisine teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.